Seni severken kendimi kıskanacak kadar deli, bunun saçmalık olduğunu bildiğim kadar da divaneyim.
Aşk Masalıyla başlayan, mevsimleri geçiren, bitmeyen, bitmeyecek olan sevdaya tapıyorum.
Yüz yılda bir rastlanan, aramakla bulunamayan, ömür boyunca çaba verilen, sadece bizim olan bir aşk bu.
Bencillik değil! Aksine… satırlarımda tarif etmeye çalışacak kadar cömert…
Yaşam sevincim oldu bakışların. duruşum, gülüşüm değişti seninle. Düşüncelerime duyguları bulaştı ve anlamsız hale geldi.
saçmalamak hiç bu kadar zevkli olmamıştı.
Sana olan aşkımı, sana olan sevgimi ve saygımı anlatmakta kelimeler aciz kaldı. Tarifi imkansız bendeki Sen’in… içimdekileri sana anlatmak o kadar zor ki; söze başlasam dilim tutulur, yazmak istesem kalemim kırılır.
Çünkü duygularımızı anlatan bir alfabe henüz keşfedilmedi, tek keşfim kalbin, o da benim aşkımı ifade etmekte güçlük çekiyor.
Duygularım öyle koyu ve yoğun ki, anlatmaya çalıştıkça daha çok sevgiye bulanıyorum, en güzeli de bu ya anlattıkça yüreğine dalıyorum.
yüreğime ayrı bir alfabe, aşkımıza ise yeni bir dil arıyorum. Cümlelerimi satırlara değil, tam olarak yüreğine yazmak istiyorum…