Soğuk bir kış gecesinde yağan çiğ gibi
soğutun içimi…
Tek umudu hasat olan çiftçinin
bir gece yağan dolu sonrasındaki hüznü gibi
Eski bir evde yaşayan yoksulun o anki korkusu gibi
Yağdı sözlerin yüreğime
Sağlam kiremit kalmadı kalbimde…
Gökyüzünden yağan dolunun üzüm asmalarındaki tomurcuk açan dalları kırdığı gibi
kırdın gönlümde açan tomurcukları
Hayal ederdim sensiz saatlerde, güldüğünü
Mayhoş Kalbime sardığın o kördüğümü
Hayal etmek yetmiyordu bazen
Yaksın diyordum yüreğimi dudağındaki sen sözcüğü
Yağsın diyordum sözlerin yüreğime bir Yağmur nidasıyla
O gün öyle bir gündü, öyle bir gün ki o gün
Gözlerindeki umudun karamsarlığımı teslim aldığı bir gündü o gün
İşte o gün, seni tanıdığım ilk gün
umutlarının karamsarlığımı esir aldığı gün o gün
Dilerim ki Tanrıdan, gün geldiğinde sen sözcüğü biz sözcüğüne teslim olacak…
