Neden devamlı aynı ilişki döngüleri içinde kendimizi bulduğumuz sorusunun cevabını, belki yıllarca kendimize sorsak da bulamayız. Hayat bizi sosyal ve romantik ilişkilerde aynı döngüleri yaşamaya adeta mecbur bırakıyor gibidir. Hayata olan öfkemiz, ilişkilerde yine aynı problemleri yaşadığımız her gün, giderek artar. Ruhumuz, yaşayabileceğimiz tüm kötü senaryoları adeta çekiyor diye hissedebiliriz.
İlişki döngülerimizi kıramamamızın nedeni, zihnin tanıdık senaryolara meyilli olmasıdır. Zihin bilmediği sularda yüzmek istemedikçe, daha önceki ilişki döngülerini yaşamaya devam edeceğimizi bilmek gerekir. Tıpkı bir fare gibi, aynı labirentin içinde dönüp dönüp, çıkış yolunu bulamadığımız zamanlar, gelişimimize ket vuruyor diyebiliriz. “Mavi” deyince hayatında hiç deniz görmemiş birinin zihninde “deniz” canlanması, oldukça zor olacaktır. Bu nedenle aklına ilk gelen ve bu rengi söyleyince mutlu olduğu görüntü “gökyüzü” olabilir. Arkasından gökyüzünü çok sevdiğini söyleyebilir.
İlişkilerde de bize tanıdık olana çekilmek, son derece doğaldır. Bildiğimiz yoldan ilerlemek, hem daha konforlu hem de az ürkütücüdür. Alışılan hayatın rutinleri, insana daha kolay gelebilir. Bu döngüyü kırmak için, önce zihnimizdeki şemaların farkında olmak gerekir.
Çocuklukta yaşanan deneyimler, zihnimize kodlanarak, yetişkinlikteki ilişki döngülerimizi etkiler. Çocuğa ailede verilen güven ve sevgi, duyulan saygı, yetişkinlik hayatında nasıl ilişkiler kuracağımızın temel taşlarını koyar. Bu taşlarla ilerleye ilerleye, koca bir yaşamı, adeta koca bir duvar gibi ördüğümüzü belki hayatımızın hiçbir döneminde anlayamayız.
Sosyal ve romantik ilişkilerde devamlı aynı mutsuzluğu, aldatılmayı, değersizliği ve ilgisizliği gördüğümüzde, bunun nedenini kendimize dönüp sorduğumuzda, aynı plağın zihin gramofonumuzda dönüp durduğunun farkındalığını yaşayabiliriz. Bu söylendiği gibi kolay olmamakla birlikte, farkındalık bunun ilk adımı halinde önemlidir. Geçmiş yıllarda, özellikle çocukluğumuzda nasıl bir ilişki ağını gördüğümüzü düşünüp, bunların artık değişimiyle ilgili sorumluluk almak, yetişkin olmanın gerekliliklerinden biri denebilir.
Bu döngüyü kırmak, zaman ve çaba isteyebilir. Geçmiş yaşam örüntülerimizi değiştirmek istediğimizde, profesyonel bir destek alarak, ilişki anlayışımızı değiştirebiliriz. Böylece eskisinden daha sağlıklı ve doyurucu ilişkiler için, zihnimizi yeniden yapılandırabiliriz. Zihin negatif deneyimleri daha fazla içselleştirse de yaşanan travmaların, olumsuz deneyimlerin yarattığı hasar, iyi yönde dönüştürülebilir.
