Bahri Kiprit
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yaralı Bir Adam

Yaralı Bir Adam

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yaralı bir adam vardı, gözlerinde kaybolmuş bir hüzünle dünyaya bakıyordu. Onun adımında geçmişinin izlerini taşıyan, derin çizgilerle dolu, yaşanmışlıklar saklıydı. Bu insanların yaraları yalnızca rakamlarda değildi; derinliğin derinliklerindeki izlerdi asıl onu sarsan. Geceleri bir yorgan gibi sarılan yalnızlık, gündüzleri ise bir gölge gibi ortaya çıkan çözülmesi zor olan sorunlar ile uğraşırdı sessizce.

 

Zaman, bu adamın en büyük düşmanıydı. Her geçen saniye, içindekiler büyüyor, bir türlü dinmeyen acısını daha da derinleştiriyordu. Bir zamanlar umut dolu olan gözler, şimdi solgun, mat bir renkteydi. Yüreğinde taşıdığı yükler, onu yavaş yavaş yormuştu. Belki bir gün, bu yüklerden kurtulabilecekti ama o güne kadar yaralarıyla yaşamayı öğrenmek zorundaydı.

 

Yaralı bir adamın en büyük arzusu, anlaşıldığını hissetmedir. Ancak bu dünyada, her insanın kendi yaraları o kadar derindir ki, başkasının acısını görmek için çoğu zaman gözleri kapalıdır. O da bunu tamamlamayı, beklemeyi. Bekledikçe daha da derine batıyordu çünkü. Yara kabuk bağlar, ama içinde hep bir sızı kalır derler. Bu adam da sızısı ile yaşamak zorunda kaldı.

 

Belki de yaralarının bir erdemi vardı; insanı daha da derinleştirir, daha da incelikli olarak kullanırdı. Yaralarıyla barışık olan bu adam, hayata karşı farklı bir bakış açısı geliştirmişti. Acılarından güç satın almak, yaşadığı kayıplardan öğrendiklerini içerir. Onun yarası, bir hikaye olmuştu onun için yaşadıkları, izleri aslında onun için bir deneyim olmuştu.

Yaralı Bir Adam
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!