Uzmanlar uyardı, o hapı kullananlar dikkat !

Uzmanlar uyardı, o hapı kullananlar dikkat !

AİD ve Herediter Anjiyoödem Hastaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği  tarafından, Herediter Anjioödem Farkındalık Haftası dolayısıyla, Hacettepe  Üniversitesi Beyaz Ev’de basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda konuşan AİD Üyesi Prof. Dr. Büyüköztürk, Herediter  Anjioödem’i, çok nadir görülen, yetim hastalıklar sınıfında yer alan, vücutta bir  proteinin eksikliği veya yetersiz işlevi nedeniyle deride ve iç organlarda  tekrarlayan şişlik olarak tanımladı. Türkiye’de yaklaşık 600 tanı konulan Herediter Anjioödem hastası  bulunduğunu anlatan Büyüköztürk, söz konusu hastalıkta yüz, dudak, ağız, boğaz,  el, kol, bacak veya genital gibi bölgelerde şişlikler oluştuğunu ve kramp  tarzında karın ağrıları meydana geldiğini kaydetti.

Büyüköztürk, bulantı ve kusma, nefes almada zorluğun hastalığın önemli  belirtileri olduğunu dile getirerek, özellikle üst solunum yollarında gelişen  ödemin hayatı tehdit edebildiğine işaret etti.  Bazı hastalarda Herediter Anjioödem bulgularının şiddetinin ergenlik  döneminde artabildiğini belirten Büyüköztürk, şunları söyledi:

“Bazı hastalarda ataklar birkaç gün sürebilir ve tedavi edilmese bile  kendiliğinden geçerken, bazı hastalarda acil serviste tedavi gerektirecek kadar  ciddi seyredebilir. Atakların şiddeti aynı hastada bile farklılıklar  gösterebilir. Özellikle doğum kontrol hapları ve östrojen içeren hormon  preparatlarından uzak durulması gerektiği vurgulanmalı. Hastalara tanımlayıcı bir  kart verilmeli. Bu kartlarda hastalığın tanımı ve acil durumlarda nelerin  kullanılması gerektiği yazılmalı.”

“ALERJİ İLE KARIŞTIRILABİLİYOR”

AİD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Özge Uysal Soyer de hastalığın  tekrarlayan şişliklerin genellikle alerji ile karıştırıldığına dikkati çekerek,  “Alerji ilaçları bu hastalığı tedavi etmez ve yaşamı tehdit eden atakları  durduramaz. Hastaların yarısında hayatlarında en az bir defa solunum yolunda ödem  gelişir, doğru tedavi edilmediğinde yaklaşık dörtte biri atak sırasında hayatını  kaybedilebilir.” uyarısında bulundu. Hastalıkta erken tehisin çok önemli olduğunu ifade eden Soyer, şunları  kaydetti:

“Herediter Anjioödem ataklarını, her türlü travma, stres, enfeksiyon  ve bazen ilaçlar tetikleyebilir. Her zaman atakları tetikleyen bir faktör de  saptanamayabilir. Tanı almamış hastalarda ağıza ve dişlere yapılan çeşitli  müdahaleler ve cerrahi girişimler gırtlak şişliğine neden olarak hayatı tehdit  eder. Şu an için hastalığın kesin tedavisi yoktur. Ancak bazı ilaçlar hastaya  verilerek atağın şiddeti ve süresi kısaltılır. Bu nedenle hastalığın erken  tanısının yaşamsal önemi vardır.”

AİD Üyesi Prof. Dr. Gül Karakaya da Türkiye’de Herediter Anjioödem  hastalığının az bilindiğini belirterek, “Bu hastalığı tehlikeli yapan bir diğer  özellik de Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı ile karıştırılıyor olması. Çünkü bu  hastalığın da belirtileri gerçekten Herediter anjioödeme çok benziyor.”  uyarısında bulundu.İki hastalığın da sıklıkla karın ağrısı ataklarıyla seyrettiğini  aktaran Karakaya, bu nedenle hastaların yanlış tanı alabildiğini ifade etti.

Exit mobile version