CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK toplantısı sonrasında parti binasında açıklamalarda bulundu. Bülent Tezcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hafta sonu Almanya’da tedavi gören Deniz Baykal’ı ziyaret edeceğini kaydederek Genel başkanımız önceki genel başkanımız Deniz Baykal’ı ziyaret edecek bu haftasonu Münih’te. İyi haberler alıyoruz bu bizi sevindiriyor bir an önce sağlığına kavuşup ülkeye dönmesini hem biz hem ülke siyaseti bekliyor. Kendisinin bir an önce sağlığına kavuşup aramıza katılmasını bekliyoruz” dedi.
Bülent Tezcan, geçtiğimiz hafta Anayasa Mahkemesinin Mehmet Altan ve Şahin Altay’ın tahliye kararına mahkemenin uymamasını eleştirerek şöyle konuştu: “Geçtiğimiz hafta skandal sayılabilecek bir yargı uygulamasıyla karşı karşıya kaldık. Yargı skandallarıyla karşı karşıya kalmaya başladı. AYM önemli dönüş yaptı kararlarıyla. Tutuklu gazetecilerle ilgili hal ihlali kararı verdi ve tahliye edilmelerine işaret etti. Bir hukuk devletinde beklenen olması gereken şuydu: mahkemenin tahliye kararı vermesi. Mahkemeden AYM kararına uymasını bekledik ama mahkeme uymadı. Bunun yerine Sayın Erdoğan’ın talimatına uymayı yeğledi. İktidarın emrine uymayı yeğledi. Mahkemenin yaptığı suçtur.
OHAL’in altıncı kez uzatılması hazırlığının yapıldığını bildiren Bülent Tezcan, “OHAL’i altıncı kez uzatmanın hazırlığını yapıyorlar. Parlamentoya bunu indirecekler. Bu iktidar uyuşturucu, bonzai bağımlısı gibi OHAL bağımlısı olmuşlardır. Bu milleti cendere altında tutmaktadır. Bu ayıp OHAL’i i uzatmaya oy verecek olan milletvekillerinin ayıbıdır” diye konuştu.
“GEÇMİŞ FOTOĞRAFLAR ÇIKARSA ARŞİVLERDE BOĞULURSUNUZ”
Bülent Tezcan, Man Adası belgelerine ilişkin iddiaları tekrarlayarak soruları tekrarlayarak şunları söyledi: “Belgelere sahte dediniz, Savcılığa verdik. Dün de dilekçe verdik savcılığa ayrıntılı olarak şikayetlerimizi bildirdik. O sahte dedikleri belgeleri teslime tarihleri savcılığa verdik belgeleri. Sayın Erdoğan yakınlarınız hangi şirketi satmıştır, şirketin adı nedir, bilançosu ne kadardır? Bunların tamamı cevaba muhtaç. Millete borcudur bunu açıklamak. Başka türlü çıkış yolu bulamıyor kendisine Sayın Erdoğan bizim hiçbir partilimize söylenecek sözün çoktu, yanağında şakağında Hikmet Yar’ın dizinin sıcaklığı vardır. Soğumadı daha. Arşivlerde boğulursunuz geçmiş fotoğraflar çıkarsa” diye konuştu.
“BÖLGEDEKİ YAPILANMA, CAN SUYUNU SENİN UYGULAMALARINDAN ALDI”
Bülent Tezcan Afrin konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:
Sınır bölgelerimizde Suriye, Kuzey Irak’ta ülkemizin güvenliğini tehdit edecek adımlara cesaretle karşı koymak zorundayız. Türkiye’nin sınırları içinde tehdit edecek şekilde destek veren müttefiklik anlayışı tebrik edilemez. Karşı çıkacağız ama bunları yaparken diplomasiyi hamasete kurban etmeyeceğiz. Bunu dinamitlerseniz Türkiye’nin güvenliğini tehdit altına sokarsınız demiştik. Birileri dışarıda kendi hesabını yapabilir. Aklına gelince milli ve yerli lafını hovardaca kullanamazsın. Bölgedeki yapılanmanın can suyunu senin bu uygulamalarından aldı.
“İL BAŞKANIMIZ UNUTULAN NEZAKETİ GÖSTERDİ”
CHP İstanbul İL Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Gezi olayları sırasında attığı tweet nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan özür dilemesine ilişkin Tezcan “İl başkanımız siyasette unutulan nezaketin ne olduğunu basın toplantısında göstermiş oldu.” dedi.
“HİÇ KİMSE ADAY OLURKEN CHP’NİN POZİSYONUNU TARTIŞMAYA AÇMA HAKKINA SAHİP DEĞİLDİR”
Bülent Tezcan, Ümit Kocasakal’ın CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklamasına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: “CHP’nin üyesi olan herkes aday adayı olabilir. Aday adayı olanların aday olabilmesi için delegenin yüzde 10 imzasını alıp kurultay divanına vermesi gerekir. Herkes aday adayı, aday olabilir. Ancak hiç kimse aday olurken CHP’nin pozisyonunu ve durduğu hattı kendi keyfine göre tartışmaya açma imkanına, yetkisine, hakkına sahip değildir. CHP kuruluşundan bu yana misyonu belli bir partidir. Misyonu hem CHP’nin kuruluş değerlerini koruyan hem ulusal bütünlüğümüzü koruyan hem de Kurtuluş Savaşını Kuvayı Milliye ruhunu sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle buluşturan bir siyasi partidir. Partinin kimliği parti programında bellidir, açar okurlarsa kimliği net anlatılır. Bugün ki partinin yönetim anlayışı bu kimlikten zerrece sapmayan bir yönetim anlayışıdır. Buna rağmen beğenmeyip aday olanlar olabilir onun da yönetimi bellidir. Buna rağmen beğenmeyip aday olanlar olabilir bunun da yöntemi bellidir.”