Türkiye’nin ilk milli molekülü

2018102706392919_9ce38ceqpcah8if3t7fdvkqkc71

Türk ilaç sektöründe geliştirilen ilk yerli ve milli antimikrobiyal molekül sayesinde sanayi ve ihracatta katma değerli ürünlere bir yenisi eklenecek. Yeditepe Üniversitesi’nin bor madeninden ürettiği “Dermobor”un dokunduğu her madde kullanım ömrü boyunca antimikrobiyal özellik kazanıyor. Ambalajdan seramiğe, mobilya kaplamalarından pet şişeye kadar hemen her alanda kullanılabilecek yerli ve milli molekülden haberdar olan Hollandalılar Yeditepe Üniversitesi’nin kapısını çaldı ve yaptırdıkları testlerle molekülden üretilen antimikrobiyal ürünleri onayladı. Hollandalı firma bu yıl için 8 bin ton antimikrobiyal plastik granül siparişi verdi.

176 YIL SONRA BAŞARDIK

Bu gelişmeleri anlatmak üzere yıllar sonra basının karşısına çıkan Yeditepe Üniversitesi Kurucusu ve Onursal Başkanı Bedrettin Dalan, Koşuyolu’nda 675 milyon TL yatırımla hayata geçirdikleri yeni ihtisas hastanesinin yerli ve milli “Dermobor” sayesinde dünyanın ilk antimikrobiyal hastanesi olduğunu söyledi. Hastane enfeksiyonunun en dirençli mikrop olduğuna dikkat çeken Bedrettin Dalan, bor esaslı molekülün geliştirilme sürecini şöyle anlattı: “Yıllar önce bir tıp bayramında ‘Siz önce Türk molekülü yapın ondan sonra bayram yapın’ diye bir konuşma yapınca bana tepki gösterdiler. Hatta eczacıların yayınında bana ‘Kolaysa kendin yap’ diye yazdılar. İlk eczacılık fakültesi ülkemizde 1839’da kurulmuş. Ben Gripin’i yerli bilirdim onun hammaddesi parasetamol. İthal ediliyor. Bugüne kadar yapamamışız ama biz üç yıl önce bunu başardık.”

 

İRAN İLE İŞBİRLİĞİ YAPTI

Ülke olarak fakir olmamızın esas sebebinin “Türkler başaramaz. Yabancılardan alalım” mantığı olduğunu ifade eden Bedrettin Dalan, ürünün geliştirilmesi için İran’ın Tebriz Üniversitesi ile işbirliğine gittiklerini anlattı. “Dermobor”un ticarileştirilmesine başladıklarını kaydeden Bedrettin Dalan, Malezya’nın en zengin iş insanlarından olan bir dostunun yatalak olan annesinin sırt yaralarını iyileştirmek için uçak gönderip “Dermobor”u aldırdığını söyledi.

Kullanılacak malzemenin üretim aşamasında ürünün içeriğine eklenen molekülün bin 200 derece sıcaklığa kadar dayanabildiğini belirten Bedrettin Dalan, “Bir tek bin 300 dereceye varan ısıda üretilen tuvalet taşının üretiminde kullanmayı başaramadık. Onun için de püskürtme yöntemiyle kapladık. 2 yıl boyunca antimikrobiyal özelliğini koruyor. Koşuyolu’ndaki bu hastanemizde dikkat edin hiç köşe yoktur. Çünkü köşe oldu mu hele içbükey köşede ne kadar silerseniz silin mikron çizgi de olsa kir kalır o da mikrop üretir. Maliyet artıyor diye oğlumla kavga bile ettik ama ben bu konuda ısrar etttim” diye konuştu.

DALAN: HEP KRİZLERDE YATIRIM YAPTIM

Üniversite olarak birkaç yıl içerisinde birçok hastalığın tedavisi konusunda müjdeli haberler açıklayacaklarını söyleyen Bedrettin Dalan, “Ben hayatım boyunca hep krizlerde yatırım yaptım. Yeditepe Kampüsü’nü o yüzde 10 binlik faizler döneminde yaptım. Kriz var yatırım yapmayalım havalarına girilmemeli. Sen yatırım yapmazsan ben yapmazsam krizden nasıl çıkacağız demişti yıllar önce Vitali Hakko. Devlet ebedmüebbettir. Vakıf malı olan üniversitelerin her malı da devlete aittir. Bizler sadece yöneticiyiz” ifadelerini kullandı.

“Bir hastanede halı varsa orayı ziyaret bile etmeyin” uyarısında bulunan Bedrettin Dalan, yüzyılın beyin cerrahı olarak adlandırılan Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Prof. Dr. Uğur Türe ve ekibinin hizmet verdiği Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nin özellikle nörolojik bilimler ve onkoloji alanında ihtisas merkezi konumunda olduğunu da vurguladı.

Kaynak : Aydınlık

İlgili Türkiye’nin ilk milli molekülü haberiyle ilgili sizde görüşlerinizi yazarak gündeme dahil olabilirsiniz. 

Exit mobile version