Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, Türkiye’nin, OECD ülkeleri arasında kişi başına antibiyotik tüketiminin en fazla olduğu ülke olduğunu belirterek, “10 reçetenin en az 3’ünde antibiyotik olduğu biliniyor. Dirençli bakteri enfeksiyonu riski nedeniyle bugünlerde kolaylıkla yapılan organ nakilleri, kanser kemoterapileri ve büyük ameliyatlar yapılamayacak.” dedi.
KLİMİK tarafından 13-19 Kasım Antibiyotik Farkındalık Haftası dolayısıyla Taksim’de bir otelde düzenlenen basın toplantısında konuşan Azap, antibiyotik direncinin tüm dünyada önemli bir sorun olduğunu belirtti.
Geçen hafta açıklanan OECD raporunda dünya genelinde bakterilerin antibiyotiklere karşı giderek direnç kazandıklarının ortaya konduğunu aktaran Azap, OECD ülkeleri arasında antibiyotik direnci en yüksek ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.
Antibiyotik dirençli bakteriler nedeniyle enfeksiyonların tedavisinde zorlandıklarını dile getiren Azap, “Tedavi etmekte zorlandığımız enfeksiyonlar nedeniyle hastaları kaybediyoruz. Yapılan araştırmalar, yılda 750 bin kişinin antibiyotik dirençli bakteriler nedeniyle öldüğünü gösteriyor. 2050 yılına gelindiğinde yılda 10 milyon insan, antibiyotik dirençli bakteriler nedeniyle hayatını kaybedecek. Bu bütün trafik kazaları ve kanserlerin toplamından daha fazla bir rakama işaret ediyor. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü, insanlığın önündeki en büyük sağlık tehdidinin antibiyotik dirençli bakteriler olduğunu ifade ediyor.” diye konuştu.
“ANTİBİYOTİK TÜKETİMİNİN EN FAZLA OLDUĞU ÜLKE TÜRKİYE”
Azap, 2030 yılına gelindiğinde antibiyotik dirençli bakterileri tedavi etmek için dünya genelinde harcanacak paranın 3.5 trilyon dolar olduğunu kaydetti.
Antibiyotik direncinin gelişmesinde en önemli faktörün antibiyotiklerin yaygın ve gereksiz kullanımı olduğuna dikkati çeken Azap, şöyle devam etti: “OECD ülkeleri arasında kişi başına antibiyotik tüketiminin en fazla olduğu ülke Türkiye. 10 reçetenin en az 3’ünde antibiyotik olduğu biliniyor. Bu yoğun tüketimin sonucu olarak da direnç oranları diğer ülkelere oranla oldukça yüksek. Üstelik direnç sadece hastanelerde değil, toplumda gelişen basit enfeksiyonlarda da tedavi güçlüğüne neden oluyor. Dirençli bakteri enfeksiyonu riski nedeniyle bugünlerde kolaylıkla yapılan organ nakilleri, kanser kemoterapileri ve büyük ameliyatlar yapılamayacak.”
“TÜRKİYE’DE ANTİBİYOTİKLER REÇETESİZ VERİLMİYOR”
Prof. Dr. Azap, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de akılcı antibiyotik kullanımını sağlamak için yoğun bir çaba olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Türkiye’de artık antibiyotikler reçetesiz verilmiyor. Bu gereksiz antibiyotik kullanımını azaltmak için çok önemli. Antibiyotiklerin yan etkilerini bilmeyen çok sayıda vatandaşımız hekimlere antibiyotik yazmaları konusunda ısrarda bulunuyor. Solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 80-90’ı virüslerden kaynaklanır. Antibiyotikler virüse etki etmez. Bağışıklık sistemini güçlendirmezler, tersine vücuttaki faydalı bakterileri de öldürerek, bağışıklık sistemini zayıflatırlar. Bu yüzden doktor önermedikçe kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır.”
Kaynak : Aydınlık
İlgili ‘Türkiye’de 10 reçetenin an az 3’ünde antibiyotik var’ haberiyle ilgili sizde görüşlerinizi yazarak gündeme dahil olabilirsiniz.