Açıklamada şu görüşler yer aldı:
“Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu yıllardır siyasetin etkisinde kalarak kamu hizmeti yayıncılığından sapmış, çok sesli yayıncılıktan tek yanlı yayıncılığa dönüşmüştür. Yurttaşların vergileriyle de desteklenen kurumun bir an önce kamu hizmeti yayıncılığına dönmesi, yurttaşları aydınlatan, bilgisini, görgüsünü ve kültürünü arttıran bir yayıncılığa adım atması gerekmektedir.
KADRO ŞİŞKİNLİĞİNİN GÜNAHI DENEYİMLİ YAYINCILARDAN ÇIKARILAMAZ
Hal böyleyken TRT yöneticileri kurumun deneyimli yayıncı, spiker, teknisyen, sanatçı kadroları üzerinde baskı amaçlı uygulamalar gerçekleştirmektedirler. TRT’nin kadro şişkinliğinin günahı kurumun deneyimli yayıncılarına çıkarılamaz. Bu günah olsa olsa kurumun içini tek sesli politik amaçlarla dolduran siyasetçilerindir.
Son olarak TRT yöneticilerinin 169 yayıncı personeli başka kurumlara gönderme girişimini de bu kurumun süregelen kısır politikaları kapsamında değerlendirmek gerekir.
KAMU HİZMETİ YAYINCILIĞININ YAPILAMAMASI BÜYÜK BİR TALİHSİZLİKTİR
Yeniden yapılanma adı altında TRT’ye emek vermiş deneyimli, yetenekli personelin bir anda kenara itilmesi sağlıklı bir tutum değildir. Halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkı olan basın özgürlüğünün giderek örselendiği bir ortamda kamuoyunun güvenini yitiren kamu hizmeti yayıncılığının yapılamaması da büyük bir talihsizliktir.
TRT DEMOKRAT BİR ÇİZGİYE KAVUŞTURULMALIDIR
Ülke tek seslilikten kurtulmalı, çok sesliliğe yani demokrasiye doğru yol almalıdır. Bunun için diyoruz ki; TRT yöneticileri personel tasarrufu ile uğraşacaklarına kurumu bir an önce kamu hizmeti yayını yapan demokrat bir çizgiye kavuşturmalıdırlar.”
