Türkiye’nin ikinci sondaj gemisinin de Kıbrıs açıklarına ulaşmasının ardından Rusya bu duruma ilişkin “endişesini” dile getirdi. AB de Türkiye’ye yönelik tepkisini yineledi.
Türkiye’nin doğalgaz arama faaliyetleri için gönderdiği ikinci sondaj gemisinin de Kıbrıs açıklarına varması üzerine Rusya’dan bu konuya ilişkin bir açıklama geldi.
Rusya Dışişleri Bakanlığının yaptığı yazılı açıklamada “Jeolojik araştırma için Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesine yeni bir Türk gemisinin daha girdiğine dair haberlerden dolayı bölgedeki gelişmeleri endişeyle izliyoruz” denildi. Rus Dışişleri Bakanlığı, “Kıbrıs’ın egemenliğinin ihlal edilmesinin, Kıbrıs sorununun kalıcı, uygulanabilir ve adil bir şekilde çözülmesine engel olmaktan başka bir sonucunun olabileceğine inanmıyoruz” ifadesini kullandı. “Tüm taraflara Doğu Akdeniz’de kriz ihtimalini artıracak adımlardan kaçınma ve itidalli hareket etme” çağrısı yapan Rusya, söz konusu tarafları “her türlü anlaşmazlığı diyalog ve birbirinin çıkarına saygı göstererek çözmeye” davet etti. Adada çözüme ulaşılabilmesi için bir an önce yeniden Birleşmişler Milletler (BM) kararları temelinde müzakerelere başlanması gerektiğini ifade eden Rusya, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olarak bu doğrultudaki çabaları desteklemeye hazır olduğunu bildirdi.
Avrupa Birliği (AB) de konuya dair açıklamalarda bulundu. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Brüksel’in sondaj krizinde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne verdiği desteği yineledi. Ankara’yı AB-Türkiye ilişkileri üzerinde “ciddi anlamda olumsuz bir etki yaratacak” eylemlerine son vermeye ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğine, uluslararası hukuk uyarınca saygı göstermeye davet eden Mogherini, “Planlanan bu ikinci sondaj operasyonu, Kıbrıs’ın egemenliğini ihlal eden, kabul edilemez yeni bir gerginlik unsurudur” ifadesini kullandı.
Mogherini, Türkiye’nin ikinci sondaj gemisini göndermesinin ardından AB Konseyi’nin “uygun önlemleri” değerlendirdiğini ve “Kıbrıs’la tam bir dayanışma içinde” karşılık vereceğini bildirdi. Türkiye’nin hidrokarbon aramak üzere bölgeye gönderdiği ilk gemi olan “Fatih” geçen Mayıs ayında Kıbrıs’ın batısına ulaştıktan sonra sondaj çalışmalarına başlamıştı. Türkiye’nin gönderdiği ikinci gemi “Yavuz” ise dün adanın doğusuna ulaştı. Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçen haftasonu yaptığı açıklamada, “Yavuz” sondaj gemisinin, bir hafta içinde Karpaz açıklarında ilk sondajına başlayacağını duyurmuştu.
KRİZİN ATEŞİ 2011’DE YANDI: Kıbrıs’ın çevresinde hem Rum hem de Türk tarafınca gerçekleştirilen doğalgaz arama faaliyetleri uzun süredir bölgede gerginliğe neden oluyor. Rum yönetimi 2011 yılında hidrokarbon aramak için adanın güneyinde 13 parsel ilan etmişti. Kıbrıs Cumhuriyeti bu parsellerin bir kısmında, uluslararası enerji şirketleriyle yaptığı anlaşmalar doğrultusunda sondaj çalışmalarına başladı. Rumların ilan ettiği parsellerden bazıları, Kuzey Kıbrıs’ın TPAO’ya ada açıklarında petrol ve doğal gaz araması için ruhsat verdiği alanlarla kesişiyor. Türk tarafı da Rum tarafı da kesişen noktalarda sondaja başlamadı. Ancak taraflar, kesişen alanlar dışındaki bölgelerde yapılan arama ve sondaj çalışmalarına da tek taraflı gerçekleştirildikleri gerekçesiyle karşı çıkıyor.
ZENGİNLİK BAŞA BELA
Akdeniz’de suları ısıtan gelişme bölgede devasa hidro karbon yataklarının keşfiyle başladı. Kıbrıs açıklarında da tespit edilen yatakların dünyanın en zengin doğalgaz rezervleri olduğu ortaya çıkınca dünya enerji devleri de bölgeye akın etmeye başladı. Rum yönetiminin KKTC’yi devre dışı bırakarak harekete geçmesine tepki gösteren Türkiye ise Lefkoşa ile anlaşma imzalayarak ada açıklarında arama ve sondaj çalışmalarına başladı. İtalyan Eni şirketine ait sondaj gemisin Türk savaş gemilerinin müdahalesi ile bölgeden çıkarılması ısınan sularda gerilimin sıcak çatışmaya dönmesinin de en yakın örneği olarak belleklerde kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4 Kasım 2018’de yaptığı “Türkiye’ye rağmen Doğu Akdeniz’de veya Ege’de adım atabileceklerini sananlar ne kadar büyük bir hata yaptıklarını anlamaya başladılar. Suriye’deki teröristlere nasıl günlerini gösterdiysek denizlerdeki haydutlara da meydanı bırakmayacağız” sözleri ise Ankara’yı hesaplamadan plan yapanlara karşı en net mesaj oldu. Kıbrıs’taki gerilimin nedenleri ve krize giden yolun taşları şöyle oldu:
KESİŞEN HATLAR KIRILAN FAYLAR
Rum yönetiminin Ada çevresinde ruhsatlandırdığı 13 parselden 4’ü tamamen 1 tanesi de kısmen KKTC’nin arama çalışması yapmak için TPAO’ya verdiği ruhsat sahaları çakışıyor.
Bunlar; 1, 4, 5, 6 ve 7 no’lu parseller.
DÜNYANIN EN BÜYÜK GAZ REZERVİ
ABD’nin enerji devi Exxon Mobil’in 2018 sonunda Kıbrıs Adası’nın güney tarafında yer alan 10 numaralı parselde doğalgaz aramaya başlaması gerginliği daha da artıran bir adım oldu. Bu sahada yapılan çalışmada ilk haber ise 2019’da geldi. Katar Petrolium ile ortak çalışma yürüten şirket ada açıklarında dünyanın en büyük gaz rezerjlerine ulaştıklarını açıkladı.
SAVAŞ CEPHESİ GİBİ
Doğu Akdeniz, son dönemde askeri hareketliliğin çok arttığı bir bölge konumunda. Suriye meselesi nedeniyle Rusya Federasyonu, ABD, Büyük Britanya ve Fransa gibi ülkeler bu bölgede önemli bir deniz gücü bulunduruyorlar. Türkiye ve Yunanistan da bu bölgede önemli bir askeri hareketlilik içindeler.