Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile yapılan işbirliği çerçevesinde bugün sona erecek zirvede, yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul Bildirgesi de ele alındı. Zirve öncesi konuşan Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit İstanbul Bildirgesi’nin şeffaflık konusunda dünyada ilk metin olduğunu belirterek, “Bu konuda da Türk Yargıtayı’nın öncülük yapmasından onur duyuyoruz” dedi. “Yargıtay’daki 40 dairemizin aldığı 4 milyondan fazla karar Yargıtay’ın sitesine girildiğinde görülebilir” diyen Cirit, gizlilik kararı dışındaki tüm davaların kamuoyuna açık, şeffaf şekilde yürütüldüğünü ifade etti. Yargıdaki iş yükünün fazlalığına dikkat çeken Cirit, şu bilgileri paylaştı:
“2017’de ilk derece savcılarımızın önünde 4 milyon 200 bin dosya geldi. Bu dosyaların 1.5 milyonu hakkında ceza davaları açıldı. Davaların yüzde 40’ı ceza, yüzde 20’si beraat, yüzde 17’si için hükmün açıklanması geri bırakılırken, görevsizlik yetkisi gibi kararlar da verildi. Aynı şekilde 2 milyon dava hukuk mahkemelerinde görüldü. ABD’de dosyaların yüzde 90’ı hakimin önüne gelmeden savcılık makamında çözüme ulaştırıldı.”
İş yükü ve eğitim
Cirit, Türkiye’deki yargının sorunları olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Türkiye’de yargının beş ana kara deliği vardır. Birinci kara delik; artan iş yükümüz. İstinaf Mahkemeleri kurulmuş olmasına rağmen, Yargıtay’a geçtiğimiz yıl gelen dava sayısı 300 bindir. Dünyada bizden sonra gelen Yargıtay, Fransız Yargıtayı’dır. Fransız Yargıtayı’na yılda 27 bin dosya gelmektedir. İş yükü problemini tahkim, arabuluculuk ve uzlaştırmayla çözebiliriz…. 3. kara delik hukuk eğitiminin yetersiz olması. Yüze yakın hukuk fakültesi lisans eğitimi veriyor. Buradan çıkan öğrencilerin temel eğitimdeki eksikliklerini, daha sonraki hukuk eğitimindeki eksiklikleriyle birlikte, iyi bir hukukçu yetiştirme noktasında… Çok iyi hukuk fakültelerimiz olmasına rağmen, bunun gibi bir takım kara deliklerimiz var. Ama biz sorunları biliyoruz. Sorunları giderme yollarını da biliyoruz. Ne kadar çok hakim getirirseniz getirin, ne kadar çok mahkeme kurarsanız kurun artan iş yüküne bunlar çözüm olmayacaktır. Önemli olan işin gelişini engellemektir. Bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir.”
