1. Haberler
  2. SPOR
  3. Türk futbolunda ‘kayyum dönemi’ başlayabilir

Türk futbolunda ‘kayyum dönemi’ başlayabilir

Türk futbolunda 'kayyum dönemi' başlayabilir
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Futbolun dünya genelinde her geçen gün çok daha büyük bir endüstri haline geldiği günümüzde Türkiye’deki futbol kulüplerinin gelir ve giderleri arasındaki uçurum mali tedbirlerin alınması noktasında yeni bir süreci de beraberinde getirdi.

Borç yükünden bir türlü kurtulamayan spor kulüplerinin mali tablolarında iyileştirme amacıyla bankalarlar yaptığı ‘yeniden yapılandırma’ çalışmalarında önemli bir aşama katedildi.

Yenişafak’ta yer alan habere göre; Türkiye Bankalar Birliği (TBB) borçların sadece Ziraat Bankası’na devredilmeyeceğini, her bankanın kendi riskini yöneteceğini duyurdu.

Peki yeni dönem ne anlama geliyor? Futbol kulüplerinin yeniden yapılanma adımına karşı işler daha da kötüye gider ne olacak ve en önemlisi bankalardan borç alan kulüpler bu borçlarını ödeyemezlerse kulüp yönetimleri kime geçecek?

Spor hukuku konusunda Türkiye’nin en önemli isimlerinden biri olan Avukat Mert Yalçın, bu soruların yanıtı verdi.

Futbol Kulüpleri’nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu’na tabi olarak ‘dernek’ olarak kurulduklarını anlatan Yalçın, ancak bazı kulüplerin dernek tüzel kişiliğini ortak yaparak A.Ş. olarak şirketleştiğinin gözlemlendiğini de söyledi.

Yalçın, futbol kulüplerinin örneğin Ziraat Bankası’ndan borç alması durumunda bunu hangi kişiliklerince aldıklarının öne çıktıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:

“Bu durumda Ziraat Bankası’ndan alınan borcun Dernek tüzel kişiliğince mi yoksa A.Ş. tüzel kişiliğince mi alındığı tespit edilmelidir.

Eğer Dernek tüzel kişiliğince borç alındıysa Medeni Kanun uyarınca, borç ödemede acze düşmüş olan dernek kendiliğinden sona erer. Ziraat Bankası bu durumda sulh hakiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir.

Eğer A.Ş. tüzel kişiliğince borç alındıysa borç ödemede acze düşmüş olan A.Ş. veya alacaklı konumda bulunan Ziraat bankası, A.Ş.’nin iflasını talep edecek veya konkordato kurumuna başvurabilecektir.

Avukat Yalçın, alacaklının devlet bankası olmasını durumunun borçlu kulübe kayyum atanmasını gerekli kılmayacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Konkordato sürecinde kayyum kurumu bulunmuyor. Bunun yerine komiser gereli görevleri yerine getiriyor.

Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunuyor, borçlunun faaliyetlerine nezaret ediyor, icra ve iflas kanununda verilen görevleri yapıyor, mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunuyor.

Bunların yanı sıra komiser, alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek, talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel mali durumu hakkında bilgi vermek, mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek gibi sorumlulukları da üstleniyor.”

0
kat_l_yorum_1
Katılıyorum +1
0
hatal_d_n_yorsun
Hatalı Düşünüyorsun
0
bilgi_in_te_ekk_r
Bilgi İçin Teşekkür
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
kat_lm_yorum_-1
Katılmıyorum -1
Türk futbolunda ‘kayyum dönemi’ başlayabilir
Yorum Yap

Türkiye Aktüel Haber Bültenine Ücretsiz Abone Olabilirsin

Yeni eklenen makalelerimizden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini şimdi başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!