Türkiye’nin en büyük yatak firmalarından birinin çoğunluk hissesine sahip olan Sinan Güleç, 2011 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu felç oldu. Yatağa bağımlı halde yaşamını sürdürmek zorunda kalan Güleç, firmanın 2014 yılında yabancı bir şirkete satılması üzerine payına düşen 22 milyon TL’yi aldı. Paranın 11 milyon TL’sini kişisel, 11 milyon TL’sini de firmada küçük oranda hisse sahibi olan, tek çocuğu Nur Güleç ile birlikte ortak hesaba yatırdı.
GAYRİMENKULLERİ TEMİZLİKÇİNİN ÜZERİNE DEVRETTİ
Sinan Güleç, satıştan elde ettiği parayla kent merkezi ile Kemalpaşa, Çeşme, Urla ve Narlıdere Sahilevleri bölgelerinde ev, villa ve iş yeri satın aldı. Bir süre sonra da gayrimenkulleri evinde temizlik görevlisi olarak çalışırken, birlikte yaşamaya başladığı G.E.’nin üzerine devretti. Durumdan haberdar olan emekli İngilizce öğretmeni Nur Güleç, 2015 yılında dava açtı. Mahkeme, kanser ve böbrek hastası olan Nur Güleç’in taleplerini, babası hakkında sağlıklı olduğuna dair verilen raporu dikkate alarak, reddetti.
BÖLÜŞMEYİ KABUL ETMEDİ, DAVA AÇTI
Sinan Güleç, son olarak kızıyla müşterek hesapta bulunan 11 milyon TL’nin bölüşülmesi için, Tüketici Mahkemesi’ne ‘ortaklığın giderilmesi’ davası açtı. Bu dava üzerine Nur Güleç de babasının sağlıklı karar veremediği iddiasıyla vasilik davası açtı. Nur Güleç’in avukatı Gani Engin Ulusoy aracılığıyla açılan davada, 2’nci Sulh Hukuk Mahkemesi ortak hesaba tedbir koydu.
Avukat Gani Engin Ulusoy adli süreç ile yaptığı açıklamada, “Bizden önceki süreçte Sinan Güleç ile ilgili alınan ‘sağlıklıdır’ raporuyla mahkeme devir işlemlerine müdahale edememiş. Ancak 2017 yılında Sinan Güleç’in ikinci kez beyin ameliyatı geçirmesinden sonra sağlıklı olduğuna dair raporları, karşı raporlarımızla çürüttük. Bunun üzerine mahkeme, müşterek hesaba tedbir koydu. Karşı taraf yaşanan bu durumları göz önünde bulundurmuş olacak ki, kısa süre önce 8 milyon TL değerindeki villanın da yine G.E.’ye, devri gerçekleştirilmiş” dedi.
‘HEM KENDİ HEM DE BABAMIN HAYATINDAN ENDİŞE EDİYORUM’
Nur Güleç ise şöyle konuştu;
“Babamın rahatsızlığından sonra bakımını ben yaptım. Ancak sonrasında temizlik görevlisi olarak eve aldığımız G.E. ile çevresindekiler, beni uzaklaştırdı. Kanser olunca gerekli mücadeleyi gösteremedim. Babamla üç yıldır görüşemiyorum. Beni görüştürmüyorlar. Yaşananlar ortada, babam sağlıklı değil, doğru düşünemiyor. Yoksa bunları yapar mı? Kanser tedavisi görüyorum, yaşamak için para yardımı istediğimde bile babam kabul etmiyor. Yaklaşık beş yıl önce temizlik görevlisi olarak işe giren kadın, babamdan bile zengin hale geldi. Lüks evlerde yaşayıp, lüks arabalara biniyor. Bunları babamı kandırarak, yaptılar.”
İZMİR/DHA