Türkiye Bankalar Birliği’nden yapılan açıklamada, “Türkiye’deki bankaların yurtdışındaki bankalara likidite vermedii, bankalar ile para takas işlemi yapmadığı iddiası doğru değildir. Swap işlemlerinde faiz oranının yükselme nedeni yurt dışı yatırımcıların döviz almak için TL bulamamasıdır.” denildi.
Aydın sözlerine şu şekilde devam etti: Türkiye’deki bankalar kendi aralarında ve uluslararası ilişkilerinde bankacılık düzenlemelerine, teammüllere ve ticari esaslara ve sözleşmelere uygun davranmaktadırlar. Bu değerlendirmeler doğru değildir ve gerçeği yansıtmamaktadır.
Bankaların bilanço, likidite ve risk yönetiminde ve bilanço yönetiminde kullandıkları araçlardan bir tanesi para değişimi/takasıdır. “Swap” olarak da adlandırılan bu işlemde taraflar sözleşmede belirlenmiş zaman içinde farklı para birimlerini veya faiz ödemelerini karşılıklı olarak değiştirirler.
Düzenlemelere göre, Türkiye’deki bankalar, yurt dışında yerleşik bankalar ile TL karşılığı yabancı para takas işlemlerini özkaynaklarının en fazla yüzde 25’i oranında yapabilmektedir. Bu limit içinde olmak kaydıyla, bir bankanın ne miktarda hangi işlemi yapacağı ticari bir karardır. İşlemlerin niteliği, miktarı ve fiyatı ilgili bankaların portföy yapısına, risk anlayışına ve yönetim politikasına göre farklılık gösterebilmektedir.
MİLLİ PARANIN DEĞERSİZLEŞMESİNE KİMSE İZİN VERMEZ
Türkiye’deki bankalar para piyasalarında TL’de net borç alan durumundadır. Merkez Bankası tarafından sektöre sağlanan günlük likidite ortalama 70 milyar TL düzeyindedir.
Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmek, fiyat istikrarını daha düşük bir enflasyon düzeyinde sağlamak ve finansal istikrarı desteklemek amacıyla uyguladığı sıkı para politikası TL’nin bulunabilirliğinde ve fiyatında en önemli belirleyicidir. Milli paranın değersizleştirilmesine hiç kimse izin vermez.
Uluslararası piyasalarda swap işlemlerinde TL faiz oranlarının yükselmesinin ana nedeni yurt dışı yatırımcıların döviz alımlarını yapmak için yeterli TL bulamamasından kaynaklanmaktadır. TL’nin ucuz olduğunu ve hep öyle kalacağını düşünerek elinde olmayan TL ile hızlı bir şekilde ve yüksek miktarlarda döviz almaya kalkan yatırımcılar satın aldıkları döviz için TL bulamamışlardır.
TL’nin değer kaybetmesine neden olabilecek bu tür spekülatif bir yaklaşıma, diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de gerekli duruş gösterilmiştir. Alınan önlemler TL’nin değersizleştirilmesi çabalarını bertaraf etmiş, TL’nin güçlü ve istikrarlı bir para olduğunun anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Para piyasalarında istikrarın kalıcı şekilde sağlanması için alınan önlemler etkisini güçlü bir şekilde göstermiştir.
Yatırımcılardan TL’ye duydukları güveni sürdürmelerini, iç ve dış piyasalarda işlemlerin sağlıklı olarak devamını bekliyoruz. Yanlış hesap yapanların yanlışlarından dönmelerini tavsiye ediyoruz. Yatırımcılar bilsinler ki ekonomi yönetimi gelişmeleri çok yakından izlemekte, değerlendirmekte ve ekonomimiz için en hayırlı olacak kararlar alınmaktadır.