Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin satır başları şöyle:
İİT’nin varlık gayesi Kudüs’ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün muhafazasıdır. Bugün de İİT’nin tarihi misyonun gayesine yakışır kritik bir zirve toplantısı gerçekleştirdik.
Bu tarihi zirve ile bir kez daha Kudüs’ün sahipsiz olmadığını göstermiş olduk. Trump’ın açıklamasının ilk işaretleri gelmeye başladığı andan itibaren İTT dönem başkanı olarak yoğun mesai sarf ettik.
Bu kararın gayrı meşru ve kabul edileme olduğunu anlattık. Taraf olan bir ABD’nin artık İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk yapması söz konusu olamaz. Arabuluculuk konusu artık İİT’nin tüm yetkilileriyle görüşmek suretiyle kim olacağının görüşülmesi lazım. Çünkü taraf olanla değil tarafsız olanlar bu süreç yürütülebilir.
‘TRUMP EFENDİ BUNUN GAYRETİ İÇİNDE’
Şimdi İsrail topraklarının neredeyse tamamına yerleşmiş durumda. Onunla da doymuyorlar hepsini almak istiyorlar. Şu anda Trump Efendi bunu gayreti içinde. Neden? Çünkü evangelist ve siyonist mantığın ürünüdür bu.
Bu siyonist mantık Sultan Abdülhamit’e yaptıramadıklarını yapmanın gayreti içindeler. Trump’ın ilan ettiği bu kararın bizim indimizde kıymeti harbiyesi yoktur. Sivas’ta da söyledim, kendi çalar kendi oynar.
Bu kararın Hıristiyanların Kudüs üzerindeki haklarını da gasp ettiğini biliyoruz. Maduro’yu davet ettik. Venezuela nire, Türkiye nire. Sağ olsun geldi. Sayın Papa, pek çok ülke liderleriyle biz ayrıca bir telefon diplomamasisi de yürüttük.
‘HATADA ISRAR ETMENİN KİMSEYE FAYDASI YOKTUR’
Kudüs’e özgürlük başlıklı İstanbul deklarasyonu imzalandı. Hatada ısrara etmenin kimseye faydası yoktur. ABD makamlarının bu yanlış kararlarından bir an önce dönmelerini bekliyoruz. Buradan bir ittifak doğmuştur.
Kudüs’ün kaderi kandan beslenen, çocuk, kadın, yaşlı demeden öldürerek sınırlarını genişleten bir ülkenin eline bırakılamaz. Down sendromlu bir çocuğu işkence yaparak sürükleyip götürüyorlar. Tabi onlar şu an ekranda yok onların da ekranda olması bu toplantıyı daha da zenginleştirecekti.
‘BU İSRAİL’İN Mİ ARKASINDA DURUYORSUN’
Ufacık bir kız. Annesi yavrusuna sarılıyor. Onlar gelip dipçikle anneyi döverek, işkence ederek, herkesin gözü önünde bunu yapıyor. Daha da ileri gidiyorum bu çocukları döverek demir kafeslerin içine koyuyorlar.
Ey Trump sen bu İsrail’in mi arkasında duruyorsun. Ben normal karşılamaya başladım. Savunur. Çünkü YPG’yi, PYD’yi DEAŞ’a karşı cepheye süren Trump bunu da yapar. İsrail aleyhinde alınan onca karar rağmen haritada gösterdiğim gibi Filistin’deki yasa dışı faaliyetlerini sürdürüyor.
‘ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
Bölgede barışın Filistinliler kendi ülkesinde özgürce yaşayabildiklerinde mümkün olacağını ifade ettik. Biz teşkilat olarak 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinden asla geri adım atmayacağız.
Bir kez daha şu tarihi açıklamayı yapmak istiyorum. Filistin devletini henüz tanımamış tüm ülkelere derhal Filistin’i tanıma çağrısı yapıyorum.
Biz bugün Kudüs’ü Filistin devletinin başkenti olarak tanıdığımızı ilan ettik. Diğer ülkeleri de Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanımaya davet ediyorum.
Yaptığım görüşmelerde şunu gördüm: Malezyalı kardeşimiz ne diyorsa Sayın Papa da aynı şeyi söylüyor. Afrikalı kardeşimiz ne diyorsa Asyalı kardeşimiz de aynı şeyi söylüyor.
ABBAS: ‘ÇOK ÖNEMLİ KARARLAR ALDIK’
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte basın toplantısına katıldı. Abbas’ın sözlerinin satır başları şöyle:
Ben bu zirveyi başarıyla sonuçlanmış ender İslami zirvelerden biri olarak görüyorum. ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararının ardından bizleri burada bu toplantıyı yaptık.
ABD’nin kendi kendine aykırı davrandığını da görüyoruz. Bizler de dünyanın her yerinden buna tepki gösterdik. Bizim bir eyleme geçmemiz gerekiyordu. İşte Sayın Cumhurbaşkanı’nın hızlı bir şekilde gerçekleştirdiği bu zirve ile bu hareketin ilk adımını gerçekleştirmiş olduk.
Burada çok önemli kararlar aldık. Bizler Filistinlileri olarak ABD’yi artık arabulucu olarak kabul edemeyiz dedik. ABD tarafsızlık şartını yitirdiği için artık arabulucu olamaz. Artık biz ne yapacağız? Güvenlik konseyine gidip bu kararın iptali için başvuracağız.