Tatil boyu değil ömür boyu sanat

Tatil boyu değil ömür boyu sanat

Geçen hafta başlayan yarıyıl tatili boyunca anne-babaların, daha çok da annelerin telaşı sürüyor: Çocukları hangi tiyatroya, filme, müzeye, sergiye, sanat etkinliğine götürsek? Elbette sanatın çocuk gelişimine olan katkısı yadsınamaz. Ancak bunu sadece yarıyıl tatiline sıkıştırmak değil, hayata yaymak gerekiyor. Tüm çocuklar sanatla tanışmış, büyüdüklerinde de yaşamlarında sanata az çok yer vermiş olsalardı, bugün Cumhurbaşkanı’nın Fazıl Say’ın konserine gitmesini tartışıyor olmazdık. Devlet yöneticisi-sanatçı arasındaki ilişki bu kadar gergin ve sıkıntılı olmazdı. Sanatla ilişkisi dinozor parkı yapmaktan öteye geçemeyen kent yöneticileri sanatın içine tükürmez, ülkenin en önemli sanatçılarından birinin anıtsal heykeli ucube ilan edilmezdi.

SEKİZ KAT DAHA FAZLA

Çocukluk döneminde yapılan sanatsal ve yaratıcı etkinliklerin buluşlara açık ve yenilikçi bireylerin yetişmesine katkı sağladığı biliniyor. Araştırmalar, yetişkinlikte girişimci ve buluşlar yapan kişilerin çocukluk döneminde diğerlerine göre sekiz kat daha fazla sanatla uğraştıklarını gösteriyor. Çocuğun resimlerinde bir nesneyi bir başka nesne yerine kullanması, üç boyutlu nesneleri resim düzleminde simgeleştirmesi zihinsel gelişimi için oldukça önemli. Sanatın herhangi bir dalı ile ilgilenen çocukların daha zeki, daha yaratıcı ve sosyal oldukları davranış bilimleri uzmanlarınca kanıtlanmış bir olgu. Pek çok davranış bilimi uzmanına göre; uygarlıkların gelişiminde birinci faktör sanat olarak tanımlanıyor. Toplumsal, eğitimsel, kültürel ve ekonomik konular da sanatın direkt olarak etkisinde.

MATEMATİKTE BAŞARININ YOLU DA SANATTAN GEÇİYOR

Fizyolojik olarak insan beyninin sol ve sağ yarım küre olmak üzere iki kısımdan oluştuğunu biliyoruz. Sol beyin mantıksal düşünme ve analitik süreçlerde, sağ beyin ise duygusal algı, sezgi ve yaratıcılıkta kullanılıyor. Yaratıcı süreçlerde daha çok kullanılan sağ beyin. Üstün zekalı çocuklar, üstün yetenekli oldukları alanlarda sorunları çözdüklerinde, her iki yarım kürede artan elektriksel aktiviteler olduğu görülmüş. Bu da gösteriyor ki, beynin verimli olabilmesi için iki yarım küre birlikte çalışmalıdır. Sanat; beynin sağ yarım küresini uyararak ve çalıştırarak iki yarım küre arasındaki bağlantıyı güçlendiriyor. Çocuklar, sanatla uğraştıklarında bilişsel becerileri olgunlaşıyor. Yani çocuğunuzun matematikte başarılı olmasının yolu da sanattan geçiyor.

Uzmanlar diyor ki; çocuk, sanatla uğraştığında:

Gözlem yapmayı, tanımlamayı, analiz etmeyi ve yorumlamayı öğrenir.

Sözel veya bedensel olarak duygularını ifade etmeyi öğrenir.

Problem çözme ve eleştirel düşünme becerileri kazanır.

Dil ve sözcük dağarcığını geliştirir.

Birden fazla farklı görüş ve farklı bakış açısı bulunduğunu keşfeder.

Diğer çocuklar ve yetişkinler ile birlikte çalışmayı öğrenir.

Farklı dünya kültürleri ile tanışır.

Fiziksel, duygusal veya öğrenme zorlukları karşısında sanat aracılığı ile başarı elde edebilir.

FARKI GÖRECEKSİNİZ

Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk gibi sanat da dahil her alanda müthiş bir vizyona sahip bir lider öncülüğünde kuruldu. Ne yazık ki, sanatın her alanında bilgisi olan, sanatı topluma yayabilmek için eğitimine özel önem veren bir lider tarafından yönetilen bir ülkeden, Cumhurbaşkanı’nın klasik müzik konserine gitmesini tartıştığımız bir ülkeye dönüştük. Önümüzdeki hafta yarıyıl tatili bitiyor ve okullar açılıyor. Gelin siz, fırsat bulduğunuz her boş zamanda çocuğunuzu bir tiyatro oyununa, filme, müzeye, sergiye, sanat etkinliğine götürmeye çalışın; farkı göreceksiniz.

 

Exit mobile version