ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı David Hale, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayı karşısında ABD’nin tutumunu, “Bu süreçte bazı (Suudi yetkililerin) vizelerin iptal edilmesi ve Magnitsky Yasası altında yaptırımların uygulanabilirliğini değerlendirmek gibi güçlü adımlar atıyoruz” sözleriyle değerlendirdi. Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsünün düzenlediği panelde konuşan Hale, Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine değindi. ABD’nin sürecin takipçisi olduğunu kaydeden Hale, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun önceki sözlerine atıfta bulunarak “Washington’ın bu konuda hassas” olduğunu söyledi. Hale “Suudiler tarafından, gerçeklerin ortaya çıkarılmasını ve faillerin sorumlu tutulmasını istedik. Şu ana kadar bazı olumlu adımlar gördük fakat daha fazlası yapılmalı” ifadelerini kullandı. Hale ayrıca, hem Kaşıkçı’nın katillerinin sorumlu tutulabilmesi hem de ABD ile Suudi Arabistan arasındaki stratejik iş birliğinin devamının mümkün olduğuna inandıklarını dile getirdi.
İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, “Cemal Kaşıkçı’nın katilleri ne pahasına olursa olsun ortaya çıkarılmalı ve adalet yerini bulmalıdır. Bu konunun tamamen halının altına süpürülmesini açıkça tercih eden birçok güçlü insan var” dedi. Amerikan CNN International için bir makale kaleme alan Johnson, Kaşıkçı’nın öldürüldüğü gün ve öncesinde Suudi Arabistan’ın planlarından şüphesi olmadığını vurgulayarak “Ayrıca, bu mide bulandırıcı suikastın Suudi Arabistan yönetiminin en üst makamlarından geldiğinden de şüphem yok.” görüşünü paylaştı. Johnson “Beni bu konuda endişelendiren asıl şey adli detaylar değil. Benim asıl endişem; katiller ya da en azından bu cinayetin emrini verenlerin yaptıklarının yanına kalması” diye yazdı.
