Dijital alem üzerinden basmakalıp dışına çıkan yayınlarıyla tüm dünyada popüler olan ABD merkezli Netflix, sıra Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın (MbS) eleştirilip ti’ye alınmasına gelince kendi programını sansürledi.
Netflix’in Riyad’ın talebi üzerine ‘Patriot Act with Hasan Minhaj’ (Hasan Minhaj ile Vatanseverlik Yasası) isimli komedi programının MbS’yi hedef alan bölümünü Suudi Arabistan’da yayından kaldırmasına ABD’li komedyen tepki gösterdi.
Minhaj, yasaklamanın Suudi Veliaht Prensi ile ilgili bölüme dair ilgi ve merakı daha da artırdığını belirtti.
Twitter hesabından “Elbette insanların bir şeyi izlemesini durdurmanın en iyi yolu yasaklamaktır, böylece internette genel eğilim haline getirirsin ve gerisini YouTube’a bırakırsın” diye iğneleyen Minhaj, Suudi Arabistan’ın Mart 2015’ten beri saldırarak savaş ve insanlık suçlarına imza attığı Yemen’le ilgili “Unutma, şu anda dünyanın en büyük insani krizi Yemen’de yaşanıyor” uyarısı yaptı.
Komedyen mesajının sonuna Yemen için bağış yapılacak adresi de ekledi.
Nitekim Suudi Arabistan’da yayından kaldırılan bölümün hala YouTube’dan izlenebildiği belirtildi. Sözkonusu bölümde, Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Yemen savaşı nedeniyle MBS’nin ‘eleştirildiği’ kaydedildi.
Stand-up yapan Hasan Minhaj, yasaklanan bölümde MbS’den şöyle söz ediyor:
“Yalnızca birkaç ay öncesine kadar Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, Batı tarafından, ‘Arap dünyasının ihtiyacı olan reformist’ olarak görülüyordu. Ama Kaşıkçı cinayeti sonrası ‘galiba o sandığımız gibi bir yenilikçi değil’ diye düşünmeye başladılar.”
“Aynı anda herhangi bir Müslüman’a sorsanız, ‘Hadi ya, yeni mi anladınız! Onun Veliaht Prens olduğu ülke Suudi Arabistan!’ derdi.”
“Suudi Arabistan’da kendisine ‘Kurşunların Babası’ (Abu Rasasa) diyorlar, bu da ‘en gangster lakap’.”
Ancak Suudi kraliyetinin İletişim ve Enformasyon Teknolojisi Komisyonu’nun ülkenin siber suçlarla mücadele yasasını çiğnediği gerekçesiyle buna karşı yaptığı şikayet, Netflix tarafından kabul edildi.
Sansüre gelen tepkiler üzerine Netflix kendini şöyle savundu:
“Sanatsal özgürlüğü güçlü biçimde destekliyoruz ve sözkonusu bölümü sadece Suudi Arabistan’da yayından kaldırdık, bunu da hükümetten geçerli yasal talep gelmesi üzerine yerel yasalara uymak için yaptık.”
