Eski Başbakan ve AK Parti’nin ikinci Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin başlattığı ihraç süreciyle ilgili basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu AK Parti’de siyaset yapma imkanı kalmadığını gerekçe göstererek istifa ettiğini açıkladı.
Davutoğlu, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu tarafından ihraç istemiyle disipline sevk edilmesi sonrası ilk kez kameraların karşısına geçti. Davutoğlu açıklamasını Türkiye silüeti önünde yaptı.
Davutoğlu, konuşmasına “Partimiz, cumhurbaşkanımız, ülkemiz dememize rağmen, ihanet, proje gibi ithamlara maruz bırakıldık” sözleriyle başladı. Kendisi ve arkadaşlarına yönelik eleştirilerle ilgili konuşurken sesi titreyen Davutoğlu, ihanetle suçlandıklarını ve partide siyaset yapma imkanı kalmadığını söyledi.
Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“Aziz milletimizin bütün fertleriyle hasbihal etmek ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Hayatımıza anlam katan değerlerin bir siyasi yapış şeklinde tarihe yansıması olarak gördüğümüz ve başarısı için bütün varlığımızı koyduğumuz partimizden ihraç talebiyle karşısına geleceğimizi tahayyül bile edemezdik.
AK Partinin siyaset anlayışı 3Y ile şekil bulmuştu. Ak Parti bu anlayışla milletimize büyük hizmetler verdi. Ancak son yıllarda AK Parti milletin gönlünde taht kurmasına sebep olan söylemlerden uzaklaştı.
Sevgili vatandaşlar, demokratik siyasetin temelinde farklılıkların ifade edilmesi bulunmaktadır. Genel başkanlığı bıraktığımız günden itibaren Ak Parti’deki aksaklıkları eleştirilerimizi sözlü ve yazılı bir şekilde en yetkili makamlarla paylaştık. Bu önerilerimiz hiçbir şekilde karşılık bulmasa da üç yıl boyunca kamuoyuna karşı hiçbir açıklamada bulunmadık. Peki niye 22 Nisan’dan itibaren konuşmaya başladık.
“SÖZLERİMİZ AÇIK, TESPİTLERİMİZ NET, TAVSİYELERİMİZ SAMİMİYDİ”
AK Parti, 31 Mart’ta hem ittifak yaptığı partiye hem de rekabet ettiği partilere karşı oy kaybetti. Tabanımız yoğun bir karamsarlık içerisindeydi. Daha önce ilettiğimiz eleştirilerden haberdar olmayan taban bizi de sorumlu buluyordu. Biz 22 Nisan’da kamuoyuyla paylaştığımız görüşlerimizle kuruluş ilkelerinden uzaklaşan mevcut AK Parti yönetiminin muhasebe yapmaya itmek istiyorduk.
Sözlerimiz açık, tespitlerimiz net, tavsiyelerimiz samimiydi. Konuşmalarımızda ülkemizin geleceği, davamız dememize rağmen fitne ile itham edildik. Bizim adlarımızı unutturabileceklerini zannederek tarihleri sildiler. Bizi unutturabilmek için milyonlarca AK Partilinin emeklerini yok sayarak kul hakkına girdiler.
Söylediklerimize yanlış diyemeyenler öfke il bize yönelik ihraç süreci başlattılar. AK Parti’den ihraç için tebligat ulaştığında bir kez daha derin bir hüzünlendim, utanç duydum. Bu siyasi metin son derece özensiz hazırlanmış.AK Parti 18 yıl önce kurulduğunda ortak akıl parti içi demokrasi ile geçinmeyi vadetmişti.
“YENİ BİR SİYASİ HAREKETİ İNŞA ETMEK TARİHİ SORUMLULUKTUR”
Yaptığımız eleştirileri önemsemek yerine ihraç kararı alan yönetim tarih ve millet önünde bunu hesabını mutlaka verecektir. Bugün bu ihraçlarla parti içi eleştirilerden kurtulacağını zannedenler bu kopuşu daha da derinden hissedecekler. Muhasebe çağrılarına, yapıcı eleştirilere kulaklarını tıkayan bir yapının millete fayda üretmesi mümkün değildir. Dar bir kadronun hakimiyeti altına girmiş AK Partinin ülke sorunlarına çare olma imkanı kalmamıştır.
Yeni bir siyasi hareketi inşa etmek bizim için tarihi bir sorumluluktur. Bu çerçevede hangi siyasi görüşle mensup olursa olsun bu ülke için sorumluluk hisseden herkesi birlikte çalışmaya davet ediyoruz.”
İHRACI İSTENEN DİĞER İSİMLER DE İSTİFA ETTİ
İhracı istenen diğer isimler eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, eski Sakarya Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, eski İstanbul Milletvekili Abdullah Başçı, eski İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ile eski Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı da partiden istifa etti.
NE OLMUŞTU?
Ahmet Davutoğlu, Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ ve Abdullah Başçı’nın AK Parti’den ihracı için süreç başlatılmış, savunma yapmaları için tebligat bu isimlere ulaştırılmıştı. Bu isimlerin kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu’na (MDK) sevk edilmesi kararı, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında oy birliğiyle alınmıştı.