Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürüldüğü ana ilişkin ses kaydı gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Kanada Başbakanı Justin Trudeau, isthbarat biriminin kaydı dinlediğini açıklamıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Salı günkü basın toplantısında gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürüldüğü ana ait olduğu belirtilen ses kaydına ilişkin, “Dışişleri Bakanı Pompeo Kaşıkçı’nın öldürüldüğü ana ilişkinbir ses kaydı dinlemedi, üst düzey bir diplomat olarak kaydı dinlemesi uygun olmazdı” dedi.
Pompeo’nun hafta sonu Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed Bin Selman’la telefonda görüştüğünü söyleyen Nauert, Amerika’nın beklentisinin olayda rolü olanların hesap vermesi yönünde olduğunu bir kez daha yineledi.
Basın toplantısında İsrail ile Gazze arasındaki roket saldırılarına yönelik de, “Bu saldırılar durmalı. İsrail’in kendini savunma hakkına destek veriyoruz” diye konuştu.
Kendisine ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John R. Bolton’un, söz konusu ses kayıtlarının Veliaht Prens Selman’ı doğrudan etkilemediği yönündeki açıklamaları sorulması üzerine ise Nauert şunları söyledi:
“Bolton’ın bu sabah tam olarak ne söylediğini henüz görmedim, ancak sorumlular cezalandırılacak. Bakanlık, birkaç hafta önce bazı vize iptallerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda, ABD’ye gelen bazı Suudi yetkililerine de yaptırımlar uyguluyoruz. Ancak Bakanlık aynı zamanda, işlerin burada bitmeyeceğini de açıkladı. Yani, herhangi bir yaptırım öngörmediğimizi biliyorsunuz, ancak bugüne kadar attığımız adımlar sona ermedi ve devam edecek.”
Öte yandan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, tapelerin verildiğine dair bir bilgisi olmadığını söylemiş ve “Bildiğim kadarıyla, Türkiye Cemal Kaşıkçı cinayetinin tapelerini Fransa’ya vermedi” demişti.
Daha sonra Fransa Dışişleri Bakanlığı Le Drian’ın Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Türkiye’ye ilişkin dün yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığını belirmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris’e gitmeden önce havaalanında yaptığı açıklamada, “Biz tapeleri verdik, Suudi Arabistan’a da verdik, Amerika’ya da verdik, Almanlara, Fransızlara, İngilizlere, hepsine verdik. Buradaki konuşmaları filan onlar da dinlediler, biliyorlar. Bunu sağa sola çarpıtmaya gerek yok” demişti.
