Birbirini görüp seven iki genç, ailelerinin katıldığı törenle nişanlandı. Damat tarafı, nişan töreni için içerisinde çikita muzların da bulunduğu özel bir nişan tepsisi hazırladı. Taraflar, aile arasında yapılan törende daha büyük bir nişan ile düğün töreni için tarih de belirledi. Belirlenen tarihe günler kala iddiaya göre; nişan tepsisindeki muzların renklerinin bozulduğunu bahane eden gelin, nişan yüzüğünü attı. Büyük üzüntü yaşayan damat adayı konuyu yargıya taşıdı. 2. Aile Mahkemesi’nde ifade veren damat adayı, davalı genç kız ve ailesinin “olmadık şeyler” bahane ederek nişandan ayrılmak istediklerini beyan ettiklerini öne sürdü.
Nişanlısına bu durumu sorduğunda ise ailesinin baskısı nedeni ile kendisinin evlilikten vazgeçtiğini söylediğini belirten damat adayı, “Nişan bozma sebebi olarak davalı taraf nişan tepsisine konulan muzların renklerinin bozulmasını gösterdi. Nişanın böyle sudan bir sebeple bozulması beni son derece üzdü. İnsan içine çıkamaz hale geldim. Nişan töreni nedeni ile 3 bin 500 TL masraf yaptık. 20 bin lira manevi tazminat ile 1.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ediyorum.” dedi. Mahkemede savunma yapan gelin adayı ise taraflar arasında söz yüzüğü takıldığını, nişan olmadığını, davacının daha önce iki kez nişanlanıp ayrıldığını ve aynı şeyleri diğer nişanlılarına da yaptığını iddia etti. Tarafları dinleyen mahkeme, nişanın davalı tarafça ve kusuru ile bozulduğu gerekçesiyle gelin adayını 5 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
