Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ASO’nun Hamamönü’ndeki Hasan Altun Konağı’nda, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından açıklanan ‘2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin ayrıntılı hazırlanmış değerli bir plan olduğunu dile getiren Özdebir, belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için strateji kapsamında yapılacakların çok sıkı şekilde izlenmesi gerektiğini söyledi.
Özdebir, söz konusu stratejide katma değeri yüksek ürünlerle ilgili ciddi teşvikler bulunduğuna işaret ederek, bunların sanayicilerce değerlendirilmesinin önemli olduğunu kaydetti. Ekonomiye ilişkin öngörülerini de aktaran Özdebir, şu ifadeleri kullandı: “Önümüzdeki yılın 2’nci çeyreğine kadar ekonomi ufak, marjinal iyileşmelerle sürer. Şu anda dibi gördük veya görmek üzereyiz. Çünkü, biraz elek sallansın. Her fırsatta kurtarılmaması gereken firmaları kurtardık. İyi yönetilen firmalar ayakta kalsın, ondan sonra kalanlar düzgün devam etsin diye düşünüldüğünü tahmin ediyorum. Dengelenmenin amacının bu olduğunu düşünüyorum. Bu krizin iyi tarafı şu. Sanayi olmadan ülkenin gelişmesinin mümkün olmadığını hep birlikte gördük. Bu ne demek? Daha çok çalışacağız, üreteceğiz, ihraç edeceğiz ve para kazanacağız.”
Özdebir, son aylarda yaşanan ekonomik daralmanın kökenine inilmesi ve bu durumu hazırlayan şartların neler olduğuna bakılması gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi: “Ali Babacan zamanında, aşırı değerli Türk lirası bizim temel şikayetlerimizden birisiydi ve Türk sanayisi üretemez hale geldi. Hatta 1 dolar 1,20 lirayı gördü. Yaşayarak gördük. Ne oldu bu dönemde? Üretemeyenler ithalata, birikimi olan inşaata yöneldi. Yani aşırı değerli Türk lirası, sanayimize çok büyük zarar verdi. Bir sürü insan ya inşaatçı ya da ithalatçı oldu. Şimdi onun sonuçlarını yaşıyoruz.” Özdebir, Türkiye’nin son aylarda cari fazla vermesine değinerek, bu durumun üretimsizlikten kaynaklandığını vurguladı. Kur farklarından kaynaklı herkesin kendini korumaya aldığını ve bunun da dolarizasyonu ar tırdığını dile getiren Özdebir “Ekonomide son aylarda yaşananlar nedeniyle reel sektör firmaları, birbirine kredi vermeyi durdurdu. Bu durumda yeni ödeme araçlarının geliştirilmesi önemli. Bu nedenle ticari kredi kartlarının limitlerinin arttırılması gerekiyor” diye konuştu. Döviz kuruna yönelik tahminlerini de paylaşan Özdebir “Dolar şu anda olması gereken yerde. Yıl sonuna kadar 6 lirayı geçmez” dedi.
Büyüme tahminindeki düşüş geri çekildi
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) geçici ekonomik görünüm raporu bugün yayınlandı. Buna göre, mayıs ayında Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılasındaki büyümenin (GSYİH) 2019 yılında eksi yüzde 2,6 olacağı tahmininde bulunan OECD, bu kez ekonomideki daralmanın yüzde 0,3 olacağını öngördü. 2020 yılı için de daha önce yüzde 1,6 büyüme öngören OECD, bu oranı ise değiştirmedi. Türkiye, 2018 yılında yüzde 2,8 oranında ekonomik büyüme kaydetmişti. Raporda, Türkiye’nin GSYİH’nın 2019 yılı ilk döneminde yapılan tahminden daha güçlü olacağı saptaması yapılırken, geçici ve yarı mali harcamalarla, turizm gelirlerinin artmasının bunda önemli rol oynadığı bildirildi. OECD bununla birlikte yatırımların daraldığı ve kredi büyümesinin hala zayıf olduğu uyarısını yaptı. OECD iç ve dış güvenin sürdürülmesi halinde gevşek para politikasının 2020 yılında büyümeyi yüzde 1,5 seviyesinin üzerine çıkartabileceği tahmininde bulundu.
Küresel ekonomi daralıyor
OECD raporunda küresel ekonomide belirsizlik ve kırılganlığın sürdüğü uyarısı yapılırken, küresel ekonominin büyüme beklentileri 2019 için yüzde 2,9 ve 2020 için yüzde 3’e çekildi. Bu oran, küresel mali krizden bu yana en düşük yıllık büyüme seviyesine işaret ediyor. OECD, dış ticaretteki gerginliklerin, yatırımları ve güven ortamını olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, bunun finansal pazarlarda da riski artırdığını, gelecekteki büyüme hedeflerine de zarar verdiğini vurguladı.