“Olaylara Gel” derken neden bahsediyorsunuz?
“Olaylara Gel” çok keyifli dans öğeleriyle bezenmiş bir aşk şarkısı aslında. Hani flört aşamasındaki süslü cümleler, vaatler, edalar ve iddialar… Aşkın ilk evresinde her şey büyüktür ya, işte tam orada duruyor şarkı. Diğer yandan baktığımızda her yanımız olay. Gezegenlerin hareketinden tutun, şehir hayatından çıkın, giydiğimiz kıyafete kadar.
Fotoğraflarınızda enerjik bir Sibel Tüzün görüyoruz. Bir sebebi var mı?
Dinamiğim böyle sanırım. Enerjimi pozitif yönde tutmaya çalışırım her zaman. Bazen hepimiz gibi zorlansam da bir çiçek, bir renk ya da bir şarkı yardım eder bana. Bahar, yaz iyi hissettiğim, müjdeli mevsimler benim için. ‘Olaylara Gel’i ilk duyduğumda kış rehavetinden kurtuldum.
Günümüz müzik piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gelişen teknoloji ve oluşan yeni alışkanlıklar değiştirdi ve geliştirdi müzik piyasasını… Kaset çağının sonunu yakalayan ve CD’lerle gelişen bir neslin temsilcisi olarak görebildiğim tek ve en önemli fark dijital platformlar sayesinde üreten müzisyenlerin olasılıklarının artması. Bir saniye içinde ürettiğimiz müziği tüm dünyayla paylaşabilme, gelişmeleri takip etme günümüz müzisyenleri için çok büyük avantaj. Bu durumun dezavantajı ise iyi ya da kötü çok fazla sayıda şarkıya maruz kalmamız dinleyici olarak.
İÇ SESİMİ DİNLEDİM
Yıllardır sektörün içindesiniz. Kariyerinizde pişman olduğunuz bir karar var mı?
Pişmanlık değil, deneyimlerim var. İnsan kararlarını o anda bulunduğu, hissettiği duruma göre alıyor. Doğru veya yanlış olanı o anın, duygu durumunun içindeyken seçemeyebiliyor. Zaman geçip sular durulunca, her şey daha netleşiyor. Kariyerimle ilgili ise hangi dönem iç sesim ne diyorsa onu yaptım, onu paylaştım dinleyicilerimle.
90’lı yıllara özlem duyuyor musunuz?
O yıllarda her konuda daha cesur ve özenli üretimler esastı. Her çıkan kişi kendi kokusunu getiriyordu bizlere. Tarz, tavır ve renkler farklıydı. Şimdi tüm renkler birbirinin içinde ama pek de ebru güzelliğinde değil.
Çocuklarınızın şarkıcı olmasını ister misiniz?
Hangi meslekte mutlu olacaklarsa var gücümle desteklerim onları. Ve evet müziğe karşı müthiş yetenekliler (gülüyor).
CESUR MÜZİKLERE ÖZLEM DUYUYORUZ
Müzik dünyasındaki rekabet durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz. 90’lı yıllarla nasıl bir fark gözlemliyosunuz?
Aradan geçen yıllar piyasayı da, dinleyiciyi de yordu sanırım. Tarzlar birbirine girdi, şarkılar ve şarkıcılar birbirine benzedi. Geldiğimiz noktada 90’lı yılların bu kadar gündeme gelmesinin nedeni o dönemin rekabetten uzak, samimi ve cesur müziklerine özlem duymamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Gerçek şarkı ve şarkıcıların zamanı geri geldi.
BAŞARININ SIRRI DİSİPLİN
Sibel Tüzün için başarının sırrı nedir?
Yaptığım işe âşığım, yeteneklerime şükrediyorum. Disiplin, saygı ve çok çalışma diyebilirim kısaca.
Günümüzdeki filtreli hayatlar konuşuluyor. Siz hayatınızda bu durumu ne kadar uyguluyorsunuz.
Gerçek bir hayat yaşıyorum çocuklarımla… Gözümüzle görmeyi, kusurlarla, hatalarla var olabilmeyi, kabullenmeyi, sevebilmeyi. Kendimizle barışmayı. Doğaya dokunmayı, saygı göstermeyi… Tüketmektense, üretmeyi öğreniyor, hatırlıyor ve deneyimliyoruz.