İki gündür hepimiz adını bile ilk kez duyduğumuz bir ruh hastasının tam 6 yıl evvel sapkın, sapık ifadelerle dolu kitabında yazdıklarının şokunu yaşıyoruz.
Olay nerden patlak verdi? Bu edebiyatçı bozuntusunun yazdıklarının kim nasıl farkına vardı da 6 yıl sonra gündeme geldi bilmiyorum ama hâlâ travmasını atlatamadım.
Kitabın tamamını değil… Sadece pedofiliyi övdüğü bir sayfayı sosyal medyada dolaşan bir paylaşımdan okudum.
Yemin ediyorum midem bulandı. İnsanlığımdan utandım ve aklıma gelen ne kadar beddua varsa hepsini sıraladım o an!
Hem de bağıra çağıra…
Şoku atlatıp sonradan Abdullah Şevki Yurtvermez denilen o müptezelle ilgili gelişmelere bakınmak için internete girdiğimde de kamuoyunda infiale neden olan olaya dair; “Ne var yahu bu kitapta! Ne bu yaygara?” mealinde şuursuzca yorumlar yapan yayıncısı Alaattin Topçu ile birlikte gözaltına alındığı haberini okudum.
Bir “Ohh” çekip ve hemen o sapkın, sapık Zümrüt Apartmanı adlı kitabın baş mimarı olan iki ahlaksızın mutlak suretle ceza alması gerektiğine dair paylaşımlar yaptım Twitter’da…
Takipçilerimin çoğu benimle aynı reaksiyonu gösteriyordu ama aralarındaki bazı hukukçular yasalarımız çerçevesinde bu iki müptezelin ertesi gün serbest kalacakları hususunda da ısrarla beni uyarıyorlardı.
O kadar emindim ki böyle bir şey olmayacağından… O kadar güveniyordum ki yasalarımıza ve yargımıza…
“Aslaaa böyle bir şey olamaz! Olması mümkün değil!” diyerek beni uyaran o takipçilerime naçizane itiraz ediyordum.
Önce onlardan özür diliyorum.
Yani tüm dünyaca sapkın, sapık ve tehlikeli kabul edilmiş pedofilinin bir kitapta kurgusunun yapılabilmesinin bu ülkenin yasalarına göre suç kabul edilmediğini söyleyen hukukçulardan…
İnanılır gibi değil ama gerçekten de haklı çıktılar ve dün öğleden sonra söz konusu o kitabın yazarını da yayıncısını da salıverdiler.
Bundan sonra bu insanların yaşadıkları mahallede iki gün evvelinde olduğu gibi elini kolunu sallayarak gezemeyeceklerini biliyoruz.
Ama yine de aklım almıyor bu insan müsveddelerinin hiçbir ceza almadan serbest kalmalarını.
Elbette ki yasa ne diyorsa o soruşturmayı açan savcının da, sonucun ne olacağına karar veren hakimin de yapabileceği bir şey yok!
Adım gibi eminim onlar da o iki adamı karşılarında gördüklerinde ne yapacaklarını şaşırmış ve mutlaka suratlarına tükürmemek için kendilerini zor frenlemişlerdir ama işte… Yine de benim bünyem o alçak namussuz heriflerin serbest kalmasını kabul etmiyor.
Edemiyor!
Bilmiyorum bundan sonra ne yapar pedofili üzerinden kurgu yapmanın edebiyata uygun olduğunu savunan o iki ruh hastası ama ben olsam yerlerinde…
Tası tarağı toplayıp, bir gün bile durmadan terk ederim bu ülkeyi!
SEVİLAY YILMAN’IN HABERTÜRK’TE YAYINLANAN YAZISININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ…
Sizde Sevilay Yılman isyanını satırlarına döktü haberiyle ilgili görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz. Tartışmaya katılın ve Sevilay Yılman isyanını satırlarına döktü haberini bizler için değerlendirin.