BANVİT NASIL ŞAŞIRTIYOR?
2013’te Galatasaray’a kaybettikleri finalin ardından, bir sonraki normal sezonu sadece iki galibiyetle lider tamamlayan Banvit’i, finalde göreceğimi düşünüyordum. Ancak yine Galatasaray’a takılmışlardı. Bandırma ekibi, E.J. Rowland, Keith Simmons, Sammy Mejia gibi isimlerin yer aldığı kadrosuyla, 2014-2015 sezonu Eurocup’ta yarı final oynama başarısını göstermişti. Ancak Basketbol Süper Ligi’ndeki (O sezon Türkiye Basketbol Ligi adıyla organize edildi.) Playoff macerası erken bitmişti. Turncu Yeşilliler, bundan sonraki her sezonda, özellikle yabancı rotasyonunda, kadrosunu önemli ölçüde değiştirir duruma geldi. 2015-2016 sezonu, bundan önceki üç sezona göre daha kötü geçse de, istikrarlı ve güzel bir oyun sergilemişlerdi.
2016-2017 sezonu, Banvit için harika bir sezondu. Önceki dönemden sadece yabancı oyuncu olarak Gasper Vidmar kalmıştı. Takımın başına Saso Filipovski getirilmiş ve yeni gelen yabancılarla neler olacağını merakla beklemiştim. Yine bir düşüş yaşayacaklarını beklerken, Jordan Theodore yıldızlaştı ve onun öncülüğünde Türkiye Kupası kazanıldı ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde finale kalındı. Fakat Banvit firmasının el değiştirmesinden sonra bütçede düşüş yaşandı. “Bu sefer ciddi bir düşüş yaşayacaklar.” diye beklerken, yine yanıldım. Basketbol Süper Ligi’nde yarı finale kalma başarısını gösterdiler ve biraz daha zorlasalardı, (Faul atışları özellikle) Fenerbahçe Doğuş’u saf dışı bırakabilirlerdi. Ama Banvit’te bambaşka bir şey dikkatimi çekti. Turuncu Yeşilliler, Rıdvan Öncel, Şehmus Hazer, Tolga Geçim ve zaman zaman Erkin Şenel ile Ragıp Berke Atar gibi genç oyunculara güvenerek, yabancı oyuncu yoğunluğu olmadan da nasıl geniş rotasyona sahip olunduğunu bize gösterdiler.
ANADOLU EFES NASIL ŞAŞIRTIYOR?
Az önce Banvit’in bize genç oyuncularla nasıl geniş rotasyon yapıldığını göstermesi, aslında Anadolu Efes’in yıllar önce yaptığı bir şeydi. Zamanında Hidayet Türkoğlu, Ufuk Sarıca, Ömer Onan gibi isimlerin Efes’te nasıl parladıklarını biliyoruz. Ancak Lacivert Beyazlılar, günümüzde bunu yapmaktan uzaklaştı. Özellikle bu sezon yabancı oyuncu transferlerinde yapılan hatalar, (Edo Muric, Josh Adams, Justin Doellman, Ricky Ledo) sezona Velimir Perasovic ile başlanılması, Ergin Ataman gelmeden önce takımı felakete sürüklemişti. Anadolu Efes’i normal sezon içinde, dokuzuncu sırada görmedim hiç. Sonradan bir şekilde toparlanıldı ve Türkiye Kupası kazanıldı. Ancak Efes, sadece Türkiye Kupası ile yetinecek bir takım değil. Felaket bir Euroleague sezonunun ardından, Basketbol Süper Ligi’nde de daha iyisini yapabilirdi ama olmadı. Şampiyonluk hasreti 9 yıla çıktı. Bu da beni şaşırtıyor.
Anadolu Efes’te yeniden bir yapılanma şart, şart, şart!.. Öncelikle, fabrikasından çıkan genç oyunculara daha çok süre tanınmalı ve onlara güven ortamı sağlanmalı. Basketbol Gençler Ligi’nde şampiyon olan kadrodan oyuncular, A takıma iyi bir şekilde entegre edilmeli. Yabancı oyuncular da doğru seçilmeli. Artık Efes için kendine gelme vakti geldi. Yeni bir yapılanmaya gidecekleri kesin. Ama geçmişte nasıl başarılı olduklarına bakılır ve buna göre hareket edilirse, Anadolu Efes’in yeniden efsane günlerine dönmeleri işten bile değil.
Bertan ERMAN 07 Haz 2018
Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.
Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.