Weizmann Bilim Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada bağırsaklardaki iyi huylu bakterileri destekleyerek sindirime yardımcı olduğu düşünülen probiyotiklerin etkisi incelendi. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda insan vücudundan alınan örnekler laboratuvar ortamında incelenirken bu araştırmada doğrudan deneylerin bağırsaklarına endoskopi ve kolonoskopi ile bakıldı. Araştırma sonuçları bir hayli şaşırtıcı çıktı.
İnsan bağırsak yapısının probiyotiklerin çalışmasına izin vermeyen yapıda olduğu hatta probiyotik alındığında hastaların antibiyotik kullandığı zamanlardan sonra kendi bağırsak bakterilerinin yeniden oluşmasını geciktirdiği belirtildi. Araştırmanın başındaki bilim insanı Eran Elinav, probiyotiklerin iddia edildiği gibi bağırsakları çalıştırıp çalıştırmadığı ve insan vücudu üzerindeki etkilerini incelediklerini söyledi. Endoskopi ve kolonoskopi sonuçları, katılımcıların sadece küçük bir bölümünde probiyotiklerin bağırsakta tutunup sindirime yardımcı olduğunu, büyük kısmında ise bağırsakta tutunamadan vücuttan atıldığını gösterdi. Bundan önce yapılan deneylerde bağırsaktan alınan doku örnekleri laboratuvar ortamında inceleniyordu ve örneklerin hepsinde probiyotiklerin çalıştığı görülüyordu. Diğer bir deyişle tükettiğiniz probiyotikli yoğurtlar büyük ihtimalle size hiçbir fayda sağlamadan vücudunuzdan atılıyor. Üstelik antibiyotik kullanan katılımcıların sonuçları gösterdi ki probiyotikler, doğal bakterilerin bağırsakta yerleşmesinin önüne geçerek sindirim sistemini tembelleştiriyor. Antibiyotik kullanan hastalarda, bağırsak bakterilerinin düzelmesi aylar sürebiliyor.
Peki, probiyotikli yoğurtlardan tamamen vaz mı geçelim? Cevap, tabii ki hayır. Araştırma gösteriyor ki her insanın probiyotik tüketiminden sağladığı fayda birbirinden farklı. Bu nedenle sindirim sistemi zorluğu yaşıyorsanız hemen probiyotikli yoğurt tüketmektense tedavinizin size özel geliştirilmesi gerekiyor.
Sahra Çölü yeniden yeşerebilecek
Dünyanın en kurak bölgelerinden olan Sahra Çölü’nün her zaman bir çöl olmadığını hatta binlerce yıl önce yeşilliklerle kaplı olduğunu bilim insanları keşfetmişti. Peki bu kurak bölge yeniden yeşerebilir mi? Araştırmacılar, cevabın güneş ve rüzgar enerjisinde olduğunu söylüyor.
Illinois Üniversitesi araştırmacıları, bölgeye yerleştirilecek güneş enerjisi panelleri ve rüzgar türbinleriyle birden fazla sorunun çözülebileceğini ortaya koydu. 9 milyon metrekarelik devasa bir çöl olan Sahra’nın rüzgar ve güneş enerjisi sayesinde ikliminin değişebileceği hesaplandı. Türbin ve paneller, bölgeye düşen yağış miktarını iki katına çıkartarak hem kuraklığı azaltabilir hem de toprakları yeniden bitki örtüsünün gelişmesine elverişli hale getirebilir. Üstelik Sahra Çölü, coğrafi konum olarak Avrupa ve Orta Doğu gibi iki büyük enerji pazarına çok yakın olduğu için ayrı bir avantaj da sağlıyor.
Illinois Üniversitesi araştırmacıları yaptıkları hesaplamalara göre çölün güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesinin tam kullanılması durumunda her yıl, tüm dünyanın tükettiğinin tam dört katı enerjiyi üretebileceğini açıkladı. Sahra Çölü’nün güneyinde yer alan Sahel bölgesinde kurulan rüzgar enerjisi santralleri sayesinde bölgedeki yıllık yağış miktarının şimdiden artış gösterdiği ölçüldü. Araştırmayı yöneten bilim insanı Dr. Yan Li’ye göre Sahra Çölü’ndeki enerji potansiyelinden tam olarak yararlanılması halinde Sahel bölgesindeki yıllık yağış miktarı 20 mm ile 50 mm artacak, bitki örtüsü de buna bağlı olarak yüzde 20 genişleyecek ve Sahra Çölü belki de tekrar yeşillenecek.
Tabiat koruma alanında çalışan anne ve oğluna zürafa saldırdı
Güney Afrika’nın Limpopo bölgesinde yaşayan İngiliz anne ve oğluna zürafa saldırdı. Geçen hafta gerçekleşen olayda Blyde Vahşi Yaşam Parkı’nda çalışan Katy Williams (35) ve 3 yaşındaki oğlu Flynn, normal şartlarda uysallıklarıyla tanınan dişi bir zürafanın saldırısına uğradı. Ağır yaralanan anne ve oğul, Williams’ın eşi Sam Williams tarafından hastaneye kaldırıldı. Anne ve oğlun sağlık durumu belirsizliğini koruyor.
Williams çifti, hayvanlar üzerine yaptıkları araştırmalar neticesinde doktoralarını tamamladıktan sonra Güney Afrika’ya yerleşerek Blyde Vahşi Yaşam Parkı’nda çalışmaya başladı. Park içindeki evlerinden 150 metre uzaklıkta gerçekleşen olayda dişi zürafanın, anne-oğlu iki aylık yavrusunun güvenliği için tehdit olarak gördüğü ve bu nedenle saldırdığı tahmin ediliyor. Ailenin avukatı ve sözcüsü Marina Botha, olayda eşi ve oğlu yaralanan Sam Williams’ın hastane yetkililerine teşekkür ederek yaşananları talihsiz bir kaza olarak nitelendirdiğini belirtti. Blyde Vahşi Yaşam Parkı Müdürü Riaan Cilliers, zürafanın saldırısının altında yatan nedeni bulmak üzere araştırdıklarını söyledi. Katy ve Flynn Williams’ın durumları ciddiyetini koruyor.
Gizem ŞENYURT 10 Eyl 2018
Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.
Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.
