Maç günü yazımda aktardığımız şeylerin tamamına yakınının çıkması bizim açımızdan sevindirici. İlginç bir derbi olacağını söylemiştim. Yine Galatasaray’ın kadro kalitesi ve moral motivasyon seviyesi gereği kazanma şansının olmayacağını aktarmıştık. Aslan adına bu kadarını ummuyordum. Bir tek kaleyi bulan şuta sevinen Galatasaray, Fenerbahçe ile berabere kalmasını nerede ise maç sonu kutlayacaktı. Kendi evinde Muslera’nın maçın golsüz bitmesi için zaman geçireceğini, hızlı hareket etmeyeceğini de görmek varmış. Maç sonu Podolski, Sneijder ve Riekerink’in beraberliğin kötü sonuç olmadığı şeklinde beyanatlar vermesi de cabası.
Biz derbide oynayan açısından bakalım. Pereira farklı bir diziliş denedi. Van Persie ile Nani’yi birlikte ileri uçta oynattı. Fenerbahçe ilk yarı biraz daha fazla, ikinci yarı daha az olsa da birçok pozisyona girdi. Çok iyi mücadele etti. Mehmet Topuz ve Josef de Souza çok iyi alan kapattılar. Kanatlarda Gökhan ve Hasan Ali pozisyon vermedi. Kjaer ve Alves tüm kafa toplarını aldılar. Hepsi işini iyi yaptı. Bu saydıklarımdan sadece Gökhan ekstra olarak hücuma da destek verdi. Geriye kalan Alper, Volkan Şen, Nani, Van Persie çok pozisyon buldu. Sonradan girenler Diego, Fernandao ve Ozan Tufan’ı da bunlara ekleyelim. Çok pozisyonun hiç biri sonuçlanmadı. Milyon euroluk ayaklar boş kalelere topu gönderemedi. Karşı karşıya kalanlar vücutlarını koyup topu kaleye yuvarlayamadı. Adına kim ne der bilmem ama ben beceriksizlik diyorum. Buları atamayan bir topçu neyi atacak? Volkan, Fernandao, Van Persie, Nani ve Dieogo’nun daha önceki golcüler Guiza, Bienvenu, Maldonado ve Kezman dan bir farkları var mı sizce? Bence yok.
Volkan Şen ile ilgili ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Vurması gerektiği yerde pas verip, pas vermesi gerektiği yerde topa vurması bu maçın golsüz beraberlikle sonuçlanmasını sağladı. Tersini yapmayı becerebilseydi maç gecesi ve sonrası tüm spor yazarlarının ve ekranlarının konuştuğu kişi olacaktı. Maç sonrası Feneriumlar da en fazla onun forması satılacaktı. Tüm bunları yapmak sahada hakem itelemekten daha kolaydı. Braga maçında ısrarla kendini attıran Volkan Şen’e bu kez Vitor Pereira da dayanamadı ve oyundan aldı.
Hakem Mete Kalkavan fena sayılmayacak bir maç yönetti. Ancak ilk 20 dakikada Podolski’ye Mehmet Topuz ve Volkan Şen’e yönelik hareketlerinden dolayı kart göstermeliydi. Türk hakemlerin Sneijder’e yönelik sonsuz sevgi ve anlayışlarını da anlamak çok mümkün değil. Elleri kolları hiç durmayan her karara itiraz eden Sneijder maç sonu hakem triosunu ilk kutlayan oldu.
Son sözüm Vitor Pereira ya “Özür dilerim seni çok eleştirdik. Söylediklerimizin çoğu da doğru idi. Ancak bir futbolcu topluluğunun bu kadar beceriksiz olabileceğini sen de bilemezdin. Bunu sanırım sende tahmin etmiyordun. Ancak taraftar başına geleceği biliyordu. Musa Sow’a el sallarken Kadıköy ağlıyordu.”
Turhan Cemil GÜZEL 15 Nis 2016
Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.
Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.