Milliyet Gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu, Star Haber Genel Yayın Yönetmeni ve sunucusu Nazlı Çelik’le röportaj yaptı. Eyüboğlu’na samimi açıklamalarda bulunan Çelik, iki partiden teklif aldığını söyledi.
İşte Eyüboğlu’nun Nazlı Çelik’le yaptıığı o röportaj:
‘Her şehir haberinde derin acı duyuyorum’
Meslekte 19, star TV’de 13 yılı dolduran Nazlı Çelik’le sohbet ettik hafta içinde. Star haber’in Genel Yayın Yönetmeni ve anchorwomanı Çelik’le konuşurken, Özlem Denizmen girdi odaya ve kucaklaştıktan sonra bir hediye verdi ona. Denizmen’in hediyesi; gelişmeyi ve dürüstlüğü temsil ettiği, özgüven verdiği iddia edilen ametist taşıydı. Denizmen’in bu taşı hediye olarak seçmesinin sebebi, Çelik’in yaptığı özel haberlerle ‘vatan bekçileri’nin gözdesi, terör örgütlerinin hedefi olması. Odası ödüller ve kendisine “Cesur Çelik” diyen askerlerin plaket ve hediyeleriyle dolu Çelik’e ilk sorum şu oldu:
– Bizde anchorlar neden okullar kapanınca tatile çıkıyor, zil çalınca dönüyor?
Rahmetli Mehmet Ali Birand, Uğur Dündar, Ali Kırca’dan beri böyle. Biz yokuz, ama birlikte çalıştığımız yetenekli arkadaşlarımız var. Yazın ekranda olmuyorum ama yıllık izin bitince genel yayın yönetmeni olarak mesaim sürüyor.
– Haber tatile girmediğine göre bu uzun mola niye diye ısrar etsem?
Şöyle düşün; sunduğumuz, haber toplantılarında izlediğimiz, bire bir tanıklık ettiğimiz olaylar, insanın ruh halini ciddi şekilde etkiliyor. Kato Dağı’na haber yapmaya gidip, döndükten hemen sonra o bire bir değip, dokunup yanında bulunduğum komutanların şehadeti sonrası uzun zaman olayın etkisinden kurtulamıyorum. Hâlâ da aklıma geldikçe, derin bir acı duyuyorum. Haber yaptığım, sohbet ettiğim, fotoğraf çektirdiğim onlarca asker şehit oldu. En ağırı bu belki ama bunun gibi onlarca travmatik olaya tanıklık ediyoruz bu meslekte. Yola sağlıklı devam edebilmek adına, arada mutlaka telefonu şarjdan çıkarıp, kapatmak lazım. Sıfırlanmadan aynı güçle sağlıklı şekilde devam etmek mümkün değil çünkü. Kaldı ki, hayat öyle ekranda veya gazetelerde göründüğü gibi kolay geçmiyor benim için. Gelen onca takdir ve teveccühün yanı sıra, örgütlerin hedefi oldum. Linç kampanyaları, tehditler, hakaretler ve davalarla karşı karşıya kaldım.
‘ASKERLERİN DUALARI YETİYOR’
– Haber için konuştuğunuz askerlerle sonrasında temas sürüyor mu?
Mesajları, duaları yetiyor. O askerler ve aileleri her gün yüzlerce mesaj yolluyor bana. Hayatlarını, dertlerini paylaşıyorlar. Gücüm yettiğince, destek olmaya çalışıyorum. Üç günlük izninde “Belki şehit olurum da göremem, bir kere sarılmaya geldim” diye ziyarete gelen koca yürekli askerlerin, polislerin karşısında ben ne diyebilirim ki..
‘İKİ PARTİDEN TEKLİF ALDIM’
– Star Haber’in reytingleri ve kırmızı çizgileri için neler söylersiniz?
Öncelikle kaliteli habercilik yapmaya gayret ediyoruz. Bu ana ilkemiz oldu. Reyting hiç önceliğimiz değildi. Gayet tabii ki, çok izlenmeyi istiyoruz ve bunun için çalışıyoruz ama kamu yayıncılığı yaparken, ülkenin göz ardı edilmemesi gereken hassasiyetleri var. Biz bunları da ekrana taşıyarak görevimizi yapıyoruz. Yıllardır izlediğimiz, taviz vermediğimiz bu prensip sonucunda, bugün Star Haber bütün rakiplerinden ayrışan bir kimlik ve karakter edindi. Gerek medya, gerek siyasetdünyası ve gerekse de izleyiciler için Star Haber dediğiniz zaman bir algı oluşur. İşte bizim için en önemli ölçüt bu. Başımı yastığa koyduğumda uyutmayacak, yayın ilkelerimize uymayacak haberlere imza atmam. Temiz vicdan, yüksek reytingten çok daha önemli…
– Siyasete girmeyi düşünmez misiniz?
Gazetecilikten siyasete geçmiş pek çok arkadaşımız var. Bana da -biri çok yakında olmak üzere- iki partiden teklif geldi. Ama gazetecillik yaparak topluma daha faydalı olabileceğimi düşündüğüm için kabul etmedim. kariyer planlamamda siyaset yok.