BBP avukatlarından Kemal Yavuz, yaptığı açıklamada, Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili “ana dosya” olarak tanımladıkları Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir dosya bulunduğunu belirtti.
Helikopterin düşmesinin hemen ardından Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünü şikayet ettiklerini anımsatan Yavuz, buna bağlı olarak da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca bir soruşturma yürütüldüğünü söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü 3 ayrı davanın alınan kararla “ana dosya” ile birleştirildiğini dile getiren Yavuz, “Bu önemli bir gelişme o dosya içerisinde de gerek Hava Kuvvetlerinin olay esnasında bölgede bulunan askeri jetlerin hareketleriyle ilgili, hareketlerine ilişkin rapor bulunmaktadır. Ayrıca Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, uçuşa izin vermelerini, uçuşu takip etmemeleri gibi ihmalleri vardı.” diye konuştu.
TİB’in yer bildirimiyle ilgili araştırmalarının yetersizliğini, sahaya bildirimin geç ve usulüne uygun yapılmadığını savunan Yavuz, bunun için de konuyla ilgili şikayetçi olduklarını ifade etti.
“Noktasal koordinat belirlendiğini artık biliyoruz”
Yozgat’ın Yerköy ilçesindeki bir binbaşının talebiyle TİB’in harekete geçtiğini bildiren Yavuz, şöyle devam etti:
“Oysa TİB’te jandarma ve polisin yetkilileri var. Onların anında bunu ihbar kabul ederek derhal harekete geçip ilk dakikalar içerisinde noktasal yer tespiti yapması gerekirdi. Buna ilişkin bir ihmalin varlığı kaçınılmaz. Sonrasında ise bölgeye 1 veya 2 saat içerisinde seyyar baz istasyonunu göndererek yer tespiti yapabilirdi. Dosyanın gelmiş olduğu noktada şunu çok rahat söyleyebiliyoruz. Saat 16.55 itibarıyla (düşen helikoptere ilişkin) noktasal koordinat belirlendiğini artık biliyoruz. Dosya kapsamındaki verilerle bu sabit durumdadır.”
“Birçok ihmalleri var”
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün de birçok ihmalinin olduğunu, bununla ilgili de kaza kırım ekibinin ihmal ve kasti davranışlarına ilişkin şikayette bulunduklarını kaydeden Yavuz, “Mesela enkazı güvence altına almaması, enkaz etrafında tedbir alınmaması, enkazdaki cihazları koruma altına almamak gibi birçok ihmalleri var. Biz bütün bunları değerlendirerek olay olduğu hafta içerisinde şikayet etmiştik.” dedi.
Şikayetlerine yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan 3 ayrı soruşturma dosyasının Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki hükümler gereği tek suç olduğundan tek soruşturma olması gerektiğini hep dile getirdiklerini vurgulayan Yavuz, “Söz konusu davalar Kahramanmaraş’taki ‘ana dosya’ ile birleştirildi. Yaklaşık 10 klasörlük dosyalar Kahramanmaraş Adliyesine gönderildi.” ifadelerini kullandı.