Suriye’de muhaliflerin denetiminde kalan son şehir olan İdlib’te savaş çanları yeniden çalmaya başladı. Rusya’nın İdlib’e askeri operasyon için açık kapı bırakan açıklamalarının hemen ardından yaşanan saldırılarda ölenlerin büyük kısmı yine siviller oldu. Şam yönetimi ve Rus hava kuvvetleri son günlerde yaptığı saldırılarda, Türkiye,Rusya ve İran’ın garantörlüğünde uygulamaya konulan “Gerginliği Azaltma Bölgesi”nde bir hastane ve bir okul hedef alındı.
Hedef alınan bölgeler sadece İdlib’le sınırlı kalmadı. Hama’nın kırsal bölgelerindeki yerleşim yerlerinin de hedef alındığı bildirildi. Bölgeyi yakından takip eden Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR),Hama kırsalından onlarca noktanın Lazkiye’deki Hımeymim Üssü’nden kalkan Rus savaş uçakları tarafından vurulduğunu” duyurdu.
Kazakistan’ın Nur Sultan kentinden 12’incisi 10 gün önce düzenlenen Astana zirvesine katılan Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, “Türk dostlarımızla ılımlı muhalifler orada geriye kalan teröristleri yok etme çalışmalarını yerine getiremedi. HTŞ’nin bu toprakların büyük bölümünde kontrol sağlamış olabilmeleri, elbette ki pek çok soru işaretine ve bizde büyük bir hayal kırıklığına yol açıyor” demişti.
Bu açıklamadan bir gün sonra Çin’de düzenlenen “Bir Kuşak Bir Yol” zirvesinde konuşan Rusya lideri Putin de “Şu anda geniş ve kapsamlı bir askeri operasyona gerek olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bölgede sivil halkın can güvenliğinin göz önünde tutulması gerek. Tabii teröristler bu durumdan cesaret alarak yine sivillere ve gerçek muhalefete çile çektiriyor. Baskı altında tutuyor. Dolayısıyla hesaplar çok iyi yapılarak operasyon ihtimali de dışlanmamalı” ifadelerini kullanmıştı.
Rusya’dan gelen ve saldırıya yeşıl ışık diye yorumlanan bu açıklamaların hemen ardından hava harekatlarının yapılması dikkat çekiyor. Muhalifler Suriye ordusunun bölgeyi varil bombaları ile vurduğunu bu saldırılarla eş zamanlı olarak da karadan top ve füzelerle İdlib’in dövüldüğünü duyuruyor.
Tansiyonu yükselten bir gelişme de Suriye hükümeti destekçisi güçlerin İdlib çevresine sevkiyat yapması oldu. İdlib-Hama hattına ek kuvvet gönderen gruplar arasında, rejim yanlısı Kaplan milisleri ile Filistinli mültecilerden oluşan Kudüs Tugayı da var. Cephe hattına kaydırılan birlikler arasında 4. Zırlhlı Tümen, 5 Kolordu ve 11. Tankçı Tugayı da bulunuyor. Bu sevkıyatlarla birlikte İdlib’i çevreleyen 280 km’lik hatta 14 bine yakın asker ve milisin konuşlundığı belirtiliyor.
Bölgede bunlar yaşanırken Birleşmiş Milletler (BM) ve Amerika Birleşik Devletleri’nden İdlib açıklaması geldi. İdlib ve çevresinde son haftalarda artan şiddetli çatışmalara, sivil kayıplarına ve yerinden edilmelere dikkati çeken BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen “İdlib anlaşmasının uygulanması konusunda Astana garantörlerinin taahhütlerini memnuniyetle karşıladığını ancak daha fazlasının yapılmasını gerektiğini” söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus ise İdlib’de gerçekleştirilen hava saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bölgedeki şiddet olaylarının sona ermesi gerektiğini söyleyen Ortagus, Suriye ve Rus güçlerin artan saldırılarının sonuçlarından da endişe duyduklarını kaydetti.