Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü savunan herkese bazı ifadelerin itici ve iğreti gelmesini anlamak lazım!
Uzun yıllardır ülkemizin uğradığı ihanet, saldırı ve gerginlik üzerinden yargılar oluşması, taraftarlık ve karşıtlıkların, tarif ve ifadelerden ziyade ifadeleri hangi referanslarla kullanmasına bakarak mana ve anlam yüklendiğini düşünürsek birbirimizi daha iyi anlayabiliriz!
Çiçek bahçesiyiz (Bahçeli),
Kilim desenleriyiz ( Yazıcıoğlu),
ya da Ne Mozaiği ulan! Mermer Mermer! (Alpaslan Türkeş)
Mermer de aslında kendi içinde tüm ahengiyle bir mozaikken Rahmetli Türkeş o gün mermerin sağlam bir zemine dayanması sebebiyle bunu ifade etmişti ama bugün bu dış güçler ve ihanet şebekeleri karşısında ne mermer, ne demir, ne çelik hiç biri fayda etmez hale gelmişlerdir.
Bu kelimelerin sözlük anlamından ziyade aynı şeyleri tarif ve anlatımı üzerinde durmaksızın tepki göstermemizin ana nedeni de sorgulamaya ve analize muhtaçtır!
Başbuğ Türkeş “Onlar ne kadar Kürt’se bende o kadar Kürdüm” demeyip; Ne Kürdü ulan! deseydi, Onlar ne kadar Kürt’se bende o kadar Kürdüm diyenlere de bugün tepki verileceğini bal gibi biliyorum!
Düşünce sorgulanmaya ne kadar açıkken tabular onları kalıplara kilitliyor, ta ki inandığımız önderler ‘vay be!’ diyeceğimiz cümleler kurup aslında içimizde bastırılmış ezikliklerimize yol açana kadar.
Örneğin; Ahmet Kaya karşıtlığımız kadar Nazım Hikmet‘e hiç birimiz tepki veremez olduk!
Ta ki Başbuğun yargılandığı 12 Eylül sıkıyönetim mahkemelerinde Nazım‘dan şiir okumaya başladıktan sonra!
Oysa bir inebilseydik Nazım’ın ruhuna belki çokça sevecektik kendisini…
İfade tabii ki önemlidir ancak maksat ifadeden çok daha önemlidir!
Maksadınız ülke bütünlüğü, beraber yaşama duygusunu tarif etme ise mozaik, çiçek bahçesi, kilim deseni veya herhangi bir terim aynı şeyi tarifler!
Maksadınız ve geçmiş eylemleriniz bölücülük ve hain şebeke örgütleriyle kol kola dans ettiğiniz sahnelerden geliyor ise üstteki ifadeler doğal olarak tepki doğuracaktır.
Kelimeler anlamını kaybetmiş olsa dahi asıl olan manadır!
Bazen ifadeler bıçak gibidir!
Bıçakla ekmek de kesersiniz, hayvan da, insan da!
Oysa bıçak soğuktur kestiği yer kapanır ve iyileşir, dil sıcaktır asla kapanmaz.
İYİ Parti yetkilisi veya sözcülerinin mozaik ifadesini ben bu bağlamda maksadı aşan bir acemilik olarak değerlendiriyorum!
Bence bu tartışma gerekli ve bu ülkenin sorunlarına dair ne tür çözümler üretilebilir açısından “bizimde bir şeyler söylememiz lazım” anlayışına bir fırsat oluşturmasına katkı verecektir.
Bu ülkede var olan sorunları yok saymanın vatanseverlikle ilişkilendirmenin çok akılcı olacağını artık düşünmüyorum!
Halk TV’de Meral Akşener’in;
Bu ülke yoruldu!
Biz yorulduk!
Samimi intizarı İYİ Parti’nin Demokrasi, Adalet ve İnsan Haklarına önem vereceğine güzel bir işarettir!
Bu manada en önemli mesaj:
“YOL BİTTİYSE YOL AÇACAKSIN!” mesajı olmuştur…
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.