Erdoğan yönetimi söylemlerinde sürekli ABD’yi hedefe koyup, Suriye kuzeyinde PKK/YPG’nin terör yapılanmasına silah verdiğini söylüyor. Ama başka konularda olduğu gibi iki yıldır sözünü tutmadığı Menbiç’te ortaya atıldığı andan (24 Haziran öncesi) itibaren bir oyalama taktiği belli olan Menbiç yol haritasına ısrarla sarılıp bir başarı(!) hikâyesi olarak sunmaya çalışıyor.
En başında söyledik. Menbiç’teki mekanizma Türkiye’ye atılan bir oltadır, Türkiye de oltaya takılmıştır. Ortada bir sahte başarı hikâyesi vardır. Senaristi ABD‘dir ve senaryo ABD politikalarına hizmet ediyor.
MSB Akar‘ın açıklamasına bir bakın. Ortak devriyeye o kadar çok önem atfedilmiş, öyle dört gözle beklenmiş ki devriye saat 15.53’te başladı diye duyuruyor. Umutsuz bir durumdan ne olursa olsun bir çıkış beklenmiş. Eğer siz bunu karşı tarafa hissettirdiyseniz o da sizi istediği gibi yönlendirir.
ABD liderliğinde koalisyonun 01 Kasım tarihli açıklamasına göre ortak devriye o gün sabah saatlerinde başlamış!
ABD, bölgedeki Türk-Amerikan iş birliğini ve devriyeleri tarafların ortak hedefi olan IŞİD’e karşı mücadele çerçevesinde Menbiç’teki sivillerin güvenliğinin sağlanması olarak görüyor.
Daha önce Fırat’ın doğusunda değişik noktalarda TSK, bazı YPG hedeflerini vurdu. Bunlar hep YPG’nin taciz atışlarına karşı cevap niteliğindeydi.
Son bir aydır İran ve Rusya’nın da gündemine giren Fırat’ın doğusuna ilişkin Türkiye’den gelen operasyon söylemeleri ve özellikle Menbiç’teki ortak devriye başlayacağının açıklanmasıyla birlikte YPG tacizleri peş peşe geldi. TSK otomatik olarak karşılık verdi.
Yani Türkiye’nin yaptıkları planlı bir harekâtın parçası veya habercisi değil misliyle karşılık vermekten ibaret.
Ancak görünen o ki YPG’nin tacizleri planlı. Hedefi henüz Fırat’ın doğusuna kapsamlı bir harekâta başlamadan Türkiye’yi uluslararası arenada baskı altına almak ve başlamadan bitirtmek, uluslararası kamuoyunu arkasına almak. Başarılı da olmuş gibi gözüküyorlar.
ABD, YPG’ye tek laf etmeden Türkiye’den saldırılarını (!) durdurmasını ve ortak hedef IŞİD’e karşı mücadeleye odaklanmaya çağırdı. Ve Amerikan zırhlıları yeniden Türkiye-Suriye sınır hattında devriye yaparken görüntülendi.
ABD’nin Suriye özel temsilcisi J.Jeffrey ABD’nin “iki ortağı Kürtler ve Türkiye arasında bir çözüm bulunmasıyla yönelik çabaları yeniden başlattığını” açıkladı. Onun Kürtler dediğini Türkiye PYD/YPG olarak kabul ediyor.
Jeffrey bu söylemiyle bile YPG’nin Kürtlerin ve bölgenin temsilcisi olduğu algısını yaratıyor. YPG ile Türkiye’yi aynı kefeye koyuyor. Bu ilk değil, ısrarla sürdürdükleri bir politika.
Ve Amerikan operasyon matrisi çalışıyor. Ortak devriyenin başladığının açıklanmasıyla eş zamanlı olarak Trump-Erdoğan telefon görüşmesi yapılmış. Beyaz Saray’a göre iki lider özellikle Suriye’deki koordinasyon konusunda birlikte çalışma arzusunu ele almış.
Bu cümle Türkiye’nin Suriye’de tek taraflı bir hamle (Fırat’ın doğusu) yapmayacağını ima ediyor.
Peki ne olacak? Çavuşoğlu’nun övüne övüne anlattığı şey! Ama bir farkla ve ABD’nin oyun planına göre. Neydi Çavuşoğlu’nun dediği? Menbiç’teki yol haritası Fırat’ın doğusunda da uygulanacak. Türk askeri Menbiç’e girecek YPG çıkacak, Menbiç’te yeni yönetim oluşacak.
Menbiç’te olan biten Çavuşoğlu’nun dediklerinin hiçbirinin gerçekleşmediğini gösteriyor.
ABD, Menbiç’te yönetimin işlediğini, halkın sorunu olmadığını, terör tehdidi olmadığını, değişikliğe gerek olmadığını söylüyor. Ortak devriye bile Menbiç sınırları dışında. ABD geri adım emaresi vermiyor. Amerikan oyun planı tıkır tıkır işliyor.
İktidarın, iç politikadaki sıkıntısı nedeniyle sınırından bile girilemeyen Menbiç’teki durumu, başarı hikâyesi olarak sunmaktan başka çaresi yok gibi gözüküyor.
Böylece Menbiç’te olup bitenleri başarı olarak kabullenecek Türkiye, aynı yöntemin Fırat doğusuna aktarılmasına da razı olacaktır.
Oradaki resim de şöyle olacak gibi gözüküyor: Türkiye-Suriye sınır hattında kendi taraflarında Türk-Amerikan askerlerinin ortak devriye yapması. Fırat doğusunda Türkiye’ye taciz olmayacağı garantisi karşılığında PKKistan yapısının zımni kabullenilmesi. Uzatılan havuç da Türkiye’nin PYD ile Barzani tipi ilişkisinin önünü açacak olan Fırat’ın doğusunun yeniden inşa projelerinin Türkiye’ye verilmesi, PKK’ya karşı operasyonlara destek, krize karşı ekonomik destek.
Bonus olarak İdlib’de patlayacak krizde Türkiye’ye askerî destek!
Jeffrey’nin sözlerini unutmayın. ABD politikasının özetidir. Türkiye açısından bu ise Menbiç’te oltaya gelip Fırat’ın doğusunda da, İdlib’de de kaybetmektir.
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.