‘Bekârlığa Feda’ filmi 30 Kasım’da vizyona girdi. Nasıl bir film bekliyor bizleri?
Evet, filmimiz 30 Kasım’da başladı… Eğlenceli, komik bir film izleyecek seyirci. Evlenecek bekârlar bir kere daha emin olmak isteyecekler kararlarından…
Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz filmde?
Filmde, patronumun hiç isteyip onaylamadığı bir damadı var. Düğün günü çok yakın ve kızının bu adamla evlenmesine karşı. Patronumla beraber, her şeyden habersiz bu damada bekarlığa veda gecesi organize ediyorum. Bir nevi tuzak kuruyoruz aslında.
Dönüm noktam dediğiniz bir an oldu mu hayatınızda?
Dönüm noktalarım oldu tabii. Birden fazladır. Elbette hepsini paylaşamam ama genelde bu kırılma noktalarım hep duygusal bir yerden oluyor. Ya bir acı, ya bir hayal kırıklığı ya da kuvvetli bir aşk. Benim noktalarım bunlarla dönüyor.
‘Kanatsız Kuşlar’ herkesi ağlattığınız dram ağırlıklı bir diziydi. Şimdi ‘Bekarlığa Feda’ filmiyle komedi yapıyorsunuz. Komedi mi, dram mı?
Kanatsız Kuşlar’da ciddi bir kitlenin ağladığını biliyorum. Ben komediye de âşığım. Evde epeyce stand-up’lara, yabancı talk show’lara bakarım. Dünyada kadınlar çok acayip mizahlar yapıyor. Ben de evde tek başımayken 15 dakikalık stand-up’lar yaparım, kendimi denerim. Gülmeye ve güldürmeye bayılıyorum. Dramın da komedinin de yeri farklı. Benim komediye zaafım var ama her ikisini de ayrı yerlere koyuyorum.
Sesinizin güzel olduğunu, şarkı söylemeyi sevdiğinizi duyduk. Şarkıcılık hedefleriniz arasında mı?
Hedefim hiçbir zaman ‘şarkıcı’ olmak olmadı. Ancak sesimin ve becerimin farkındayım. Bir projeyle birleştirerek, bir işe dahil ederek seve seve söylerim şarkı.
Aşk, sizin için ne ifade ediyor? Hayatınızın merkezinde olan bir duygu mu?
Aşk mucize bence… Aşk varken, ‘çok âşığım’ diye deli deli ortalarda dolanırken gerçekten herkesin saygı duruşuna geçmesini falan bekliyorum ben. Ya da her şeyi boş vermek…
OYUNCULARIN AŞKI DEZAVANTAJ DEĞİL
Uzun süredir devam eden güzel bir ilişkiniz var. Evlilik planlarınız var mı? İki oyuncunun birlikte olması avantaj mı sizce?
İki oyuncunun birlikte olması dezavantaj değil. Yani daha çok biz gibi olan, biz gibi çalışan kişiyi buluyoruz sanırım ne iş yaparsak yapalım. Her ilişkinin dinamiği farklı… Mutlu olduğumuz noktalara odaklansak yeter.
BABAANNEM BENİM HAYATIM
Babaanne ve dedeyle büyümüşsünüz. Nasıl bir çocuktunuz?
Onlar benim hayatım. Tam bir babaanne-dede kuzusuyum. Kız kardeşim dedeci, ben ise babaanneci olarak büyüdük. Babaannem benim en kıymetlim. Onun şefkati ve kibarlığına kimsede rastlamadım. Çocukluğumda derdim ki; babaannene bol bol sarıl.
.