Alışveriş birçoğumuzun vazgeçilmezidir. Alışveriş yapmadan önce markaların uygulamalarından, sosyal medyadan, internet sitelerinden ufak bir ön araştırma yaparız. Belki ürünleri incelediğimiz online ortamlardan belki de alışveriş merkezlerine giderek ihtiyacımız olan veya olmayan (bu genelde daha fazla yapılıyor) birçok şey satın alırız.
Ünlü markalardan satın aldığımız birçok ürün Çin’de üretiliyor. Sebebi de birçoğumuzun bildiği gibi ucuz işçilik. Çin gibi ülkelerde insanlar daha uzun saatler çalışıp daha düşük ücretler alıyorlar. Yani bizim alıp birkaç kere giyip sonrasında da ah bunun modası geçti deyip bir kenara attığımız o kıyafetlerde yüzlerce işçinin alın teri var. Burada söylemek istediğim bir ürün satın alırken belki de bir kez daha düşünmemiz gerektiği. Gerçekten bu ürüne ihtiyacımız var mı?
Ünlü bir markadan satın aldığımız bir ayakkabı hani şu 500 TL verip satın aldığımız ayakkabılar var ya Türk Lirası ile bakacak olursak o ayakkabılar 4-5 TL civarında bir fiyata üretimi yapılıyor. Yine o ünlü markalardan satın aldığımız bir kazak 400 TL’ye bize satılırken üretimi sadece bir kaç Türk Lirası. Belki birçok kişi söylediklerimi biliyor belki de birçok kişi bu durumdan habersiz. Bizler bir ürün satın alırken genelde aynı markalara bakıyoruz. Ürünün rahatlığından, kullanışlılığından ziyade marka olması bizim için daha fazla ön planda olan bir faktör. Aslında bizler o ürünü alırken sadece ürünü almış olmuyoruz aynı zamanda markayı satın almış oluyoruz. Burada satın almak ile kast ettiğim kısım o markanın bir ürününü alarak kendimize bir statü katmış oluyoruz, kendimizi konumlandırmış oluyoruz ve bir değer yaratmış oluyoruz. Her zaman bir ürünü almamızın sebebi o ürünün özelliklerinin çok iyi olmasından dolayı değil. Sırf marka olduğu için o ürünleri maalesef alabiliyoruz. Bu ürünleri satın alırken ne kadarlık bir ürüne ne kadar verdiğimizin, bir üründe kaç işçinin alın teri olduğunu bilerek hareket etmemiz dileklerimle.