Elçin Cirik
ecirik@capital.com.tr
FIRAT KURUCA için 2017, hem iş hem özel hayatta bir dönüşüm yılı oldu. AvivaSA’nın CEO’luğuna oturan Kuruca aynı yıl ikinci evliliğini gerçekleştirdi. Bu süreçte yaşam alışkanlıklarını değiştirdiğini söyleyen Kuruca, “Hafta sonları, 17 yaşındaki kızımla vakit geçiriyoruz. Bu yeni dönemde eşimle yeni şeyler keşfediyoruz. Eşim doğa yürüyüşlerine meraklı. Asya Yakası’nda Bağdat Caddesi’nde oturuyoruz, hafta sonları sahilde yürüyüşe çıkıyoruz” diye konuşuyor.
AvivaSA’nın başına geçtiğimiz yıl geçen Fırat Kuruca, Unilever’in Avrupa’daki farklı organizasyonlarında çalıştığı gençlik yıllarından bu yana iş ve özel hayat dengesine özel önem veriyor. “İnsanın sağlıklı düşünebilmesi, yaratıcılığının artması için kendine zaman ayırması çok önemli” diyen Kuruca, her yıl iznini son gününe kadar kullanıyor. Her gün iş sonrası kafasını, müzik ve kitaplardan oluşan dünyasında rahatlatmaya çalışıyor. 2017 yılında yeni görevinin yanında ikinci kez evlenerek özel hayatında da değişim yaşayan Kuruca, “Tabii bu süreçte alışkanlıklar da yeniden oluşuyor. Hafta sonları 17 yaşındaki kızımla vakit geçiriyoruz. Bu yeni dönemde eşimle yeni şeyler keşfediyoruz. Eşim doğa yürüyüşlerine meraklı. Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi’nde oturuyoruz. Hafta sonları sahilde yürüyüşe çıkıyoruz. Geçtiğimiz yıl bir de yeni köpeğimiz oldu. Labrador cinsi çok tatlı bir köpek,adı da Çiko. Evde çoğu zamanım onunla geçiyor” diye konuşuyor. AvivaSa CEO’su Fırat Kuruca ile özel hayatını ve hobilerini konuştuk:
İş ile özel hayat dengesini nasıl kuruyorsunuz?
Bu konuda iyi olduğumu düşünüyorum. Yaklaşık 30 yıllık bir kariyerim var ve 9 yılını, daha genç olduğum bir dönemde yurt dışında geçirdim. Avrupa’da işözel hayat dengesi daha iyi yönetiliyor. O yıllardan gördüğüm örnekler bu konuda bilincimi artırdı, belli alışkanlıklarım oluştu. İnsanın sağlıklı düşünebilmesi, yaratıcılığının artması için kendine zaman ayırması çok önemli. Ben mutlaka her yıl, son gününe kadar iznimi kullanırım. Bizim şirkette bazı arkadaşlar iznini, işlerin yoğun olduğunu düşünerek kullanamıyor. Ben her yıl tatilimi yaparım, çünkü tatil benim işteki stresimi alıyor, kimi zaman tatilde ilham geliyor.
Günlük hayatta rahatlamak için neler yapıyorsunuz?
Ben iyi bir müzik dinleyicisiyim. 60’ların müziklerini seviyorum. Chuck Berry, Beatles gibi klasikleri dinliyorum. Bir de arada, zaman buldukça plak topluyorum. Çok kitap okuyorum. Akşamları yeni yabancı dizileri izliyorum, iş sonrası kafamı boşaltan şeylerle uğraşmayı seviyorum.
Ne tip kitaplar seversiniz?
Özellikle non fiction roman okumayı seviyorum. Biraz meraklı ve araştırmacı bir yapım var. Tarih, bilim, fizik, astrofizik, antropoloji ve psikoloji üzerine kitaplar ilgimi çekiyor. Maalesef Türkiye’de aradığım kitapları bulamıyorum, daha çok Amazon’dan satın alıyorum ya da kindle’ımdan indiriyorum. Son dönemde Charles Duhigg’in “The Power of Habit” ve matematikçi Jordan Ellenberg’in “How Not to Be Wrong: The Power of Mathematical Thinking” kitaplarını okudum. Duhigg’in kitabı alışkanlıkların beyinde nasıl oluştuğunu, nasıl işlediğini ve bu alışkanlıkların nasıl değiştirilebileceği üzerine yazılmış, gerçek hayat hikayeleriyle bezenmiş, nörobilim konularına ilgili insanlar tarafından su gibi okunabilecek bir kitap. Matematikle ilgili olan kitap ise hiç sıkıcı değil, matematik, olasılıklar ve bunların gündelik yaşama yansımalarına dair enteresan bilgiler veriyor. Ayrıca meraklılarına Bill Bryson’un “Hemen Her Şeyin Çok Kısa Bir Tarihi” olarak Türkçeye çevrilmiş, genel bilim konularında yazılmış popüler kitabını ve David Fromkin’in, “Barışa Son Veren Barış” adıyla Türkçeye çevrilen, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasının ardından Orta Doğu’da yaşanan olaylar, diplomasi hamleleri ve Orta Doğu ülkelerinin kurulma süreçlerini anlattığı kitabını tavsiye edebilirim.
Hafta sonlarını nasıl değerlendiriyorsunuz peki?
2017, alışkanlıklarımın değiştiği bir yıl oldu. 2017, benim için değişim yılı… Hem işte CEO’luk görevini aldım hem yeniden evlendim. Hayatımda önemli bir dönüşüm oldu. Tabii bu süreçte alışkanlıklar da yeniden oluşuyor. Hafta sonları 17 yaşındaki kızımla vakit geçiriyoruz. Bu yeni dönemde eşimle yeni şeyler keşfediyoruz. Eşim doğa yürüyüşlerine meraklı. Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi’nde oturuyoruz, hafta sonları sahilde yürüyüşe çıkıyoruz. Geçtiğimiz yıl bir de yeni köpeğimiz oldu. Labrador cinsi çok tatlı bir köpek, adı da Çiko. Evde çoğu zamanım onunla geçiyor. Geçmişte geliştirmeye çalıştığım hobilerim oldu ama onları bir türlü devam ettiremedim. Yelken yaptım ve dalıyordum. Yeniden hobilerime odaklanmak istiyorum. Özellikle yelkeni ilerletmek istiyorum.
Kızınızla neler yapmayı seversiniz?
Genelde bir sinema ritüelimiz var. Kızım Selin de benim gibi sinemayı seviyor. Son dönemde müzik zevklerimiz de uyuşmaya başladı. Öğrenmenin yaşı yoktur. Bazı konularda birçok şeyi ondan öğreniyorum. Ama son zamanlarda Selin benim müzik zevkime doğru dönmeye başladı, örneğin Cem Karaca dinler oldu. Genel bir trend sanırım, gençler artık daha eski şarkıları da dinlemeye başlıyor. Selin, Robert Kolej’de okuyor. Ben lise sonrası üniversiteyi de Türkiye’de okusun, bizim kültürümüzle büyümeye devam etsin istiyorum. Henüz hangi alanı istediğine karar vermedi ama üniversite sonrası master için yurt dışına gitmesini tercih ederim. Ben de Boğaziçi Üniversitesi mezunuyum. Türkiye’de çok iyi üniversiteler var. Amerika’yı çok yüzeysel bulurum, o yüzden master için de köklü bir kültürde mesela İngiltere’de eğitim görsün isterim. Bakalım, daha önümüzde karar aşamaları var.
Spora zaman ayırabiliyor musunuz?
Aslında çok sportif bir insan değilim. Ama evimizin hemen altında bir pilates stüdyosu açıldı. Yeni yeni pilatese başladım, hocayla özel seans yapıyoruz. Bir de arada bisiklete binmeye çalışıyorum.
Müdavim olduğunuz, özellikle gitmeyi sevdiğiniz mekanlar var mı?
1978’den bu yana Bağdat Caddesi tarafında oturuyorum. O bölgede yaşamayı seviyorum. Eşimle burada açılan yeni yerleri deniyoruz. Çok popüler mekanları sevmem. En çok gittiğim mekan Sunset, müziği ve ortamı nedeniyle tercih ediyorum. İzinlerimi de yazın kullanırım, kış tatillerini sevmiyorum. Bodrum Marmaris bölgesinde tatil yapmayı seviyorum ama her yıl aynı yerlere gitmem. Yeni yerler görmeyi seviyorum. Türkiye, yaz tatili için çok güzel seçenekler sunuyor. Eşim pek memnun değil ama yurt dışında tatil yapmak istemiyorum. Yurt dışından hevesimi aldım, oralarda çok gezdim dolaştım. Tatili Türkiye’de geçirmeyi tercih ediyorum.
Röportaj Yapan : Capital Dergisi
Yazı Sona Erdi!
Yüklenemedi, lütfen tekrar deneyiniz.