Ne kadar sert bir giriş olacağı umurumda bile değil. Kesin ve net bir düşüncem var. Bir kadına verilen değer kesinlikle o kadının bedeninde saklıdır. Ruh güzelliği falan bunlar gerçek anlamda hikaye. Dürüst olmak yada sağlam duruş yada ” karakterli olmak” kavramı altına neyi sığdırabilirsen… Kaç taneyiz bunlara önem veren? İnsanlar senin ne yaşadığınla yada ne zorluklar atlattığınla ilgilenmezler. Onlar için önemli olan senin kaç kişiyle birlikte olduğundur. Uzaktan bakıp hayatına yorum yaparlar ve eleştirirler. Ama ” Bir işin ucundan da biz tutalım” demek yoktur. Düşmen gerekir. Düş ki konuşacak dedikoduları ve seni alt edecek kozları olsun. Bakire birinin evlenmesi dul bir kadının 2. kez evlenmeye kalkmasından daha kolay mesela. Ah şu namus bekçileri!
Ben bana ait değilim baktığımız zaman. Halka ait gibiyim. Ne de olsa “Aman millet ne der!” düşüncesi ile attığımız adımlarımız var. Denileni dinlesek ve olumsuz bir durum yaşasak ” Milletin dediği ile hareket edersen olacağı bu, senin aklın yok mu?” denir. Kimseyi dinlemeden bir karar alsak ve bunu uygulasak, sonucu ne olursa olsun tek başımıza altından kalksak bu seferde ” Kafana göre hareket ettin bak başına ne geldi, biraz insanları dinlemeyi öğren.” derler. E o halde ben gerçekten bana ait değilim. :) Sanki herkesin her hesabı çarşıya uyuyor da bir ben uyduramıyor muşum gibi… Bir de aldığınız kararlarda üst üste aksilik yaşarsanız işte o zaman dedikodu kazanına kepçe vurabilirsiniz. Hepiniz dört dörtlüktünüz de neden benimle aynı yerdesiniz? Hayatta ciddi anlamda tek başına yaşayan insanların okyanusundaki dalgalar bitmez. Ama insanlar gemi limana yanaşıyor mu bununla ilgilenir. Benim atlattığım badirelerden haberleri yok. Olsa ne olacak sanki? Tok açın halinden anlamaz sözü tam da böyle durumlar için.
Kendi başıma herkesten uzak yaşıyorum. Çoğu zaman kimsenin benden haberi yok. Bazen aylarca ortalardan kaybolduğum oluyor. Kimse aramamış sormamış ne yaptığımı bilen yok. Ne zaman ki yakınlarımla bir araya gelsem, göz önünde olsam ve geldiğim – gittiğim, yediğim – içtiğim bilinse olmadık absürt sözler işitiyorum. İyi de ben yokken bunlardan bahseden yoktu. Yanınızdayken mi yapıyorsunuz bekçiliğinizi? Çok saçma değil mi:) Şu da var, bazen olmadığım yerde beni görenler oluyor :) İnsanlar! Tam da insan gibi davranıyorlar. Yalnızım! Ne yedin ne içtin, bu gün eve kaçta geldin yada kiminleydin diye arayıp soran yok mesela. Ama yanlarında olsam bunlar bir anda kıymete binen konular oluverir. Belki benden haberin olmadığı zamanlarda tahmininden daha kötü işler yaptım:) Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Bayılıyoruz problem yaratmaya ve birilerini bir şeyler için suçlamaya. “Sen böyle yaptın, şöyle yaptın, yapmasaydın, senin suçun” vs. Hiç bir şeyin nedenini sorgulayan yok. E tabi deli dürttü bizi:) Sorgulamazlar çünkü kendilerine batırmak için çuvaldız az kalır. Kim bunu ister ki:) Ne kadar uzak ve asosyal yaşarsak yaşayalım sadece atılacak kazığın yada alacağımız yaraların miktarına belki hükmedebiliriz. İletişim halinde olmak zorundayız. Birilerini tanımak zorundayız. Tanıdığımız kişilerin karakteristik özellikleridir aslında bize doğru yada yanlış yaptıran. Kaç kere sadece kendi iradenle bir karar verdin ve hata yaptın? Ama kararlarımızda yada yaşayacağımız hayatta muhakkak birilerinin parmağı oluyor. İster sevgili ister aile ister arkadaş… Yakınımızdaki insanlara göre yaşadığımız müddetçe hata yapmaya mahkumuz. Senin içinde bulunduğun durumu senden iyi kimse bilemez. Uzaktan öğüt vermekle yada seni yönlendirmeleriyle olacak olan tek şey hata yapmandır. Atacağın her adımın getiri ve götürüsünü senden başkası bilemeyeceği için ne söylense boş. Zaten denileni uyguladığın ve iyi bir sonuç aldığında emin ol bunu sen yapmış olmayacaksın. ” Benim sayemde!” diyecekler. Denileni yaptın ve kötü sonuç aldın bu sefer işiteceğin sözü söyleyeyim mi sana:) ” Biz nerden bilelim, ben sadece fikir verdim .senin kararındı.” Bunlardan daha saçma şeylerde duyabilirsin. Ben yine vicdanlı yazıyorum:)
Hayattan aldığınız darbelerle edindiğiniz tecrübeler hiç bir işe yaramaz. Çünkü sürekli olarak farklı bir olay yaşarız. Sürekli başka bir olayın tecrübesini ediniriz. Tecrübemizi konuşturacağımız o olay kaç kere başına gelir ki! Belki 2. “Göreceğimi gördüm, ne insanlar tanıdım.” dersin hoop başka bir olay yaşarsın. Önceden “Tanıdım gördüm” dediğin ve edindiğin tecrübe hiçbir işe yaramamıştır. Üstelik bir de vicdan sahibiysen vay haline. Ömrün boyunca tecrübe edinir durursun. Edindiğin tecrübenin sana hiç bir faydası yoktur. Senden giden gittikten sonra… Belki çocuklarına yada torunlarına anlatırsın. Onlarda dinler ve ona göre davranırsa ne ala! Yazdıkça anlatasım geliyor ve çok çeşitli konulara dayanacağım. Bu sayfalarca sürebilir. Senden bir ricam var. Benim için değil kendin için yapman gereken bir rica. Kendini dinle ve mantığın dışına çıkma. Duygusal hareket ettiğin her olay seni bitirir. Karşı tarafa hiç bir şey olmaz. İnsanların ağzına dedikodu verme diyecektim ama onlar konuşacak bir şey muhakkak bulur:) Çalışır çabalar bir yere gelirsin ” Kim bilir kiminle ne yaptı da bu seviyeye geldi” derler. Hayatta bir baltaya sap olamazsın ” Gördün mü bak ondan bir şey olmaz demiştik. Kimseye faydası yok” derler. Onun için gerçekten kafana göre yaşa. İnsanlar seni hayatları boyunca toplasan 1-2 saat konuşacaklar diye ömrünü onlara göre şekillendirme. Tek doğdun, tek öleceksin ve tek yargılanacaksın!
Özgürlük her an! – Mavi Akrepp –
KOMŞULAR NE DER!
2 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Tek doğdun, tek öleceksin ve tek yargılanacaksın!
Şu cümlenin üstüne cümle kurulamaz. Kaleminize sağlık. Başarılar dilerim
Yazmış olduğunuz makalede vurguladığınız noktalar ve tespitler son derece doğru lakin altını çizmek istediğim bir husus var . Herşey bu kadar kötü ve herkes bu kadar acımasızken dönüp arkana bakman söylenenlere kulak asman duymaman gerekenleri daima duyman senin de tuhafına gitmiyor mu ? Benim hayatım , benim kurallarım var diyebilmeli insan. şartlar her ne olursa olsun asla taviz vermeden , boyun eğmeden ve zaman çok geçmeden ders almalı ki hayatında bir yer bile edinemeyen insanların varlığı varla yok arası meçhul olan zavallıların gerektiğinde en iyi cevabını verebilmeli yaptıkların ve yapacakların . Bazen senin konuşmana gerek kalmaz susarsın seni susturamayacaklarını kaleminle anlarlar sadece yazarsın kelimelerin konuşur bütün insanlığa kendini insan yerine koyan zavallılara . Yazılarının devamını takip edeceğim eline yüreğine sağlık .