Kıbrıs’ta son durum ve güven kaybeden Akıncı

408_b

Çok hareketli bir haftayı geride bıraktık. BM Genel Sekreteri’nin Geçici Özel Temsilcisi Jane Holl Lute adaya geldi ve liderlerle görüştü; BM Güvenlik Konseyi taraflara “gecikmeksizin yapıcı, açık ve yaratıcı bir çalışma içine girmeleri” çağrısı yaptı. Rum tarafı tahriklerine devam ediyor. Türkiye bilinen uyarılarını tekrar yaptı, oldubittilere müsaade edilmeyeceğini açıkladı. Fatih Akdeniz’de sondajlara başladı. KKTC’nin köklü partisi, Ana Muhalefet UBP Genel Başkanlığına Ersin Tatar seçildi. CB Akıncı federasyon macerasına devam ederken, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, Federasyon’un gerçekçi olmadığını açıkladı…

Rum Lider Anastasiadis, Türkiye’nin Kıbrıs’ı kendisine yem etmeyeceğini artık anlamıştır. Gevşek federasyonu ortaya atıp, Rum tarafında nabız yoklamakta ve zaman kazanmaya çalışmaktadır. Günün sonunda Türkiye’nin ortaya koyduğu konfederal veya iki devlete dayalı bir çözüm olmaması halinde bölgemizde istenmeyen ‘kazaların’ olabileceğini, durumun ciddiyetini ilgili taraflar idrak etmeye başlamıştır. Bir tek KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı hâlâ daha federasyon deyip başka bir şey dememektedir. Türkiye federasyona izin vermeyeceğini, yeni fikirlere ihtiyaç olduğunu tekrarlayarak anlatmaya çalışmaktadır. Bu konuda geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyeti resmî devlet ajansı olan Anadolu Ajansı, Kıbrıs sorunu ile ilgili önemli mesajlar içeren bir yorum yayınladı. Türkiye’nin resmî görüşünü yansıtan yorumda ‘federasyonun artık gerçekleşebilecek bir çözüm olmaktan çıktığı, bu nedenle terk edildiği ve başka çözüm modelleri üzerinde durulduğu’ vurgulandı. Rum tarafında yayınlanan Fileleftheros gazetesi de ‘Konfederasyon konusunda antrenman yapıyorlar’ diye çözüm modeli hususundaki gelişmeleri haber yaptı.

***

 Bu arada Rum tarafının tahrikleri ve gerginlik yaratan hamleleri de sürmektedir. Nemesis 2018 tatbikatı ile Türkiye’ye meydan okunurken, Exxon Mobil’in sondajlara başlayacağı açıklanmış ve sondajların yapılacağı bölgelerde Navtex ilan edilmiştir. Bölgede bulunan Barbaros araştırma ve Fatih sondaj gemilerine karşı girişilecek herhangi bir tahrik karşısında Deniz Kuvvetlerimiz ‘angajman kurallarında’ değişiklik yapmış ve icabında yetkiler bölgedeki savaş gemilerinin kumandanına bırakılmış, anında karşılık verilmesinin önü açılmıştır. Rum tahrikleri karşısında sıcak çatışma çıkma ihtimali oldukça yüksektir. Umarım Rum tarafı böyle bir deliliğe kalkışmaz ve diyalogla sorunların çözümlenmesi için doğru bir çözüm modeliyle masaya gelir. CB Akıncı’nın Rum tarafının bu düşmanca tutumu karşısında Toros 2018 tatbikatının iptal edilmesini sağlaması ve mütekabiliyet kurallarını alt üst etmesi de anlaşılır gibi değildir. Rum-Yunan ‘yumuşaklıktan’ anlamaz, ‘barış eli uzatarak, zeytin dalı uzatarak’ Rum’u ikna edemezsiniz. Tarihimiz Rum-Yunan ikilisinin iyilikten anlamadığını gösteren sayısız olayla dolu iken CB Akıncı’nın bu yumuşak üslubunu kavramak olası değildir. Akıncı’nın akıl dışı, mantık dışı çizgisi millî davamıza zarar vermeye devam etmektedir. Akıncı, eşitliğe karşı Türkiye’nin garantörlüğünü masaya sürecek kadar gaflet içerisindedir. Olası bir anlaşmada CB Akıncı’nın talep ettiği siyasi eşitlik 1960 kazanımlarımızdan geridir ve Kıbrıs Türkünün felaketidir.

CB Akıncı geçmişte yaşananlardan gerekli dersleri çıkarmış olsa ve buna göre siyaset izlese bugün Kıbrıs Türkü, KKTC ve Türkiye’nin Kıbrıs’taki hakkı/hukuku tehlike altında olmayacaktı. Akıncı maalesef Rum’un federasyon treninde bizi felakete götürmektedir. Hiçbir uyarıyı dikkate almamakta, bildiğini okumakta, gittiği yolun doğru olduğunu zannetmektedir. Rum tarafı ise Kıbrıs’ı Yunan yapacak tuzak ve oyunlarını sürdürmektedir. CB Akıncı’nın ilk istasyonda, bindiği Rum ve emperyalist treninden inmesi ve bizi doğru yola götürecek Türk trenine binmesi gerekmektedir. Rum tarafı Kıbrıs’ın sularını ısıtırken, Akıncı da kendi yanlış siyaseti ile kendi suyunu ısıtmıştır.

***

Akıncı’nın siyasi geleceği tükenmiştir ve Kıbrıs Türk halkı ona güvenmemektedir.

Türkiye, Akıncı’nın bu çılgın ve tehlikeli siyaseti dengelemek için Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay ile istişarelerde bulunmaktadır. Önümüzdeki günlerde iç siyasette enteresan gelişmeler olacak ve millî davamız etrafında güçlü bir siyasi birleşme ortaya çıkacaktır. Bu bağlamda Ersin Tatar’ın UBP’nin genel başkanlığına seçilmesi KKTC için bir fırsattır, umuttur. Millî davamıza ve Türkiye’ye bağlı olan Tatar, millî güçleri, millî partileri kucaklayacak liderlik gösterebilecek potansiyeldedir.

Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz. 

Exit mobile version