Güneysu’da, cuma günü öğle saatlerinde, kamp için Küçükçayır köyünden Handüzü Yaylası’na doğru yola çıkan Burak, Kemal, Ali ve Hilmi Pehlevan ile Hakkı ve Arif Ali Kandemir, sis nedeniyle Başmeşe mevkisinde yolunu kaybetti.
Ormanlık alanda kaybolan 6 kişilik grup, cumartesi sabahı saat 07.30 sıralarında 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayıp, yardım istedi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. 60 kişilik ekip, Paşaçukuru Deresi ile Handüzü Yaylası’nda aynı anda yaklaşık 10 kilometrelik parkurda arama çalışması yürüttü. Arama çalışmalarında iz takip köpekleri de kullanıldı. Drone ile havadan görüntü alan ekipler, kayıp kişilere ait iz bulmaya çalıştı.
40 SAAT SONRA ULAŞILDI
Ekipler, havanın kararması ve sisin etkisinin artması nedeniyle arama- kurtarma çalışmasına ara verip dönüşe geçti. Bu sırada kayıp 6 kişinin ormanlık alanda sesleri duyuldu. Ekipler, seslendiği kayıplara saat 23.30 sıralarında ulaştı. Kaybolduktan 40 saat sonra Handüzü Yaylası’na 1,5 kilometre mesafede bulunan 6 kişi patika yoldan yaylaya getirildi. Sağlık durumları iyi olan 6 kişi, ambulanslara sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Rize Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Tedavilerinin ardından 6 kişi taburcu oldu.
KAMP ATEŞİ YAKTILAR
Arama kurtarma ekiplerince 40 saat sonra ulaşılan 6 kişilik grubun, geceyi ateş yakarak uyku tulumlarında geçirdiği, yürüyüşlerinde kendilerine ağırlık yaptığı için kamp ekipmanlarını bırakmak zorunda kaldıkları ortaya çıktı. Grupta bulunanlardan Ali Pehlevan, yaylada yaşadıkları anları anlattı, günde dere güzergahı boyunca 4- 5 saat yol yürüyüp ekiplere ulaşmaya çalıştıklarını belirtti.
Yaylada ani bastıran yağmurda ormana sığındıklarını kaydeden Pehlevan, “Öğleden sonra yola çıktık. Kamp yapıp güzergahımızı bitirmeyi düşünüyorduk. İlk gece kamp yaptık sıkıntı yoktu. İkinci gün yola çıktıktan sonra çok şiddetli bir yağmur başladı, ormana sığınmak zorunda kaldık. Tekrar dereye inemedik. Biz zaten ikinci günden sonra arayıp yardım istedik. Orada bekleme imkanımız olmadı, kimi zaman orman yolundan kimi zaman deriyi takip ederek yolumuza devam ettik. Çok yağmur vardı derenin karşısına geçemedik. Dördüncü gün oldu ‘Herhalde sonunda bitirdik’ dedik. Ekipmanla ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadık. Ekipmanlarımızın bir kısmını yolda atmak zorunda kaldık” dedi.
‘EKİPLERİN IŞIKLARINI GÖRÜNCE DUYGULANDIK’
Ormanlık sarp araziden tehlikeli yerlerden geçtiklerini anlatan Pehlevan, “Ormanlık arazide korkmadık, ama çok tehlikeli yerlerden geçtik. Yanımızda bir küçük kardeşimizin olması bizi biraz telaşlandırdı. Ormanlık arazide dikenli ağaçlar otlar olduğu için ellerim biraz yıprandığı onun haricinde hiçbir sıkıntım yok Allah’a şükür. Sürekli dereyi takip ettik. Günlük 4- 5 saat yol yürüdük çok yorulduk. Kamp ateşi yaktık. İlk geceyi uyku tulumlarında geçirdik. Dün akşam çıkışa çok yakındık. Sis ve akşam karanlığın da bastırmasıyla ateş yaktık. Ekiplerin ışıklarını gördüğümüzde çok duygulandık. Bu anlatılmaz bir duygu. Biz belki bu geceyi atlatırdık ama içimizde bir tane kardeşimiz vardı ve bir de arkadaşımız rahatsızlandı onların sıkıntısı ve stresi de bizi çok yordu. Ekipleri görünce o duyguları anlatamıyorum” diye konuştu.
RİZE/DHA