1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. Katar’ın ayrılmasına endişe ile bakılmıyor

Katar’ın ayrılmasına endişe ile bakılmıyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz günlerde Katar OPEC’ten (Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği) ayrılma kararı aldığını açıkladı. Katar’ın OPEC’ten ayrılması küresel enerji piyasasında hatırı sayılır ölçüde bir dalgalanmaya yol açmış olsa da Katar’ın petrol piyasasındaki payının yüzde 2’nin altında olması ortada petrol arzı bakımından endişe edilecek önemli bir durumun olmadığını gösteriyor. Bu çerçevede, Katar kanıtlanmış petrol rezervi sıralamasında dünyada 14. sırada yer alıyor. Bu sıralamanın zirvesinde yer alan Venezuela’nın 300 milyar varil düzeyinde kanıtlanmış petrol rezervi bulunurken, ikinci sırasında yer alan Suudi Arabistan’ın 266 milyar varil, üçüncü sırasında yer alan Kanada’nın da 170 milyar varil kanıtlanmış petrol rezervi bulunuyor. Katar’ın petrol rezervi ise sadece 25 milyar varil düzeyinde. Bu rakam da dünyanın toplam kanıtlanmış petrol rezerv düzeyi olan 1,7 trilyon varil petrolün sadece yüzde 1,5’ine denk geliyor. Petrol üretimi konusunda da benzer bir tablo var. 2017 yılında en çok petrol üretimi gerçekleştirilen ülke günlük 15,6 milyon varil ile ABD olurken, bu ülkeyi 12,1 milyon varil ile Suudi Arabistan ve 11,2 milyon varil ile Rusya takip ediyor. Katar’ın üretimi ise günlük 1,5 milyon varil düzeyinde. Bu da 2017 yılında küresel ölçekte gerçekleştirilen günlük 81 milyon varil civarındaki petrol üretiminin yüzde 1,9’una karşılık geliyor.

Katar’ın OPEC’ten ayrılışının arka planında geçen yıl yaşanan yaptırım krizinin bir rolünün olup olmadığı merak edilen hususlardan biri. Bu çerçevede, geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan’ın Katar’a yaptırım uygulama kararı almış olması ve OPEC üyesi ülkelerden birisi olan Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) de bu yaptırımlara destek vermiş olması kuşkusuz Katar’ın bu ülkeler ile ilişkilerinde ciddi düzeyde bir gerilimin yaşanmasına neden oldu. Fakat öteden beri ilişkileri gergin olan Suudi Arabistan ve İran’ın OPEC üyeleri oldukları unutulmamalı.

Katar’ın aldığı OPEC’ten ayrılma kararı ekonomik olarak anlamlı durmuyor ve -her ne kadar kendileri reddetse de- arka planında siyasi gerekçelerin olduğu yönünde bir izlenim verilmesine yol açıyor. Katar’ın aldığı bu kararın kendi içinde önemli ilkler barındırıyor olması ise -Katar her ne kadar birliğin “küçük ülkesi” konumunda olsa da- OPEC’in uzun vadeli sürdürülebilirliği açısından soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Hızla değişen ve dönüşen dünyada ekonomik eksenin hızla Asya’ya kaydığını, küresel ısınmanın dünyayı iyiden iyiye tehdit etmeye başladığını, düşük karbon izine sahip alternatif enerji kaynaklarına yönelimin hızlandığını ve petrol piyasasının küresel ekonomideki ağırlığının zaman içinde azalmakta olduğunu müşahede ediyoruz. Katar’ın OPEC’ten ayrılışı da daha sonra tersine çevrilecek kısa vadeli bir eylem olabileceği gibi dönüşen dünyada değişen dengelerin dışavurumlarından birisi de olabilir.

Hatta OPEC üyesi ülkeler arasında meydana gelen savaşlar bile bu ülkelerin OPEC’ten ayrılmasına neden olmamıştı. İran ile Irak arasında 1980-1988 döneminde cereyan eden savaş OPEC’te bir kırılmaya neden olmadığı gibi 1990’da Irak’ın Kuveyt’i işgal etmiş olması da OPEC’te bir ayrışmaya yol açmadı. Yani, bir OPEC üyesinin başka bir OPEC üyesi ülke ile savaşmış olması bile OPEC üyesi ülkelerin günün sonunda bir kartel olarak hareket etme kabiliyetlerinde bir azalmaya sebebiyet vermedi. Aralarında savaş çıkan bu üç ülkenin (İran, Irak ve Kuveyt) OPEC’in 1960’taki beş kurucu ülkesinden üçü olduklarını da belirtmek gerekiyor. (Diğer kurucu ülkeler ise Suudi Arabistan ve Venezuela’dır.)

Katar ayrılma gerekçesi olarak ülkenin çok daha güçlü bir konumda bulunduğu doğalgaz üretimine odaklanmak istemesini gösterdi. Gerçekten de Katar dünyanın en çok doğalgaz üreten ülkeleri içinde 166 milyar metreküplük üretimle beşinci sırada bulunuyor. Bu listenin zirvesinde yer alan ABD 767 milyar metreküplük üretime sahipken, ikinci sıradaki Rusya 694, üçüncü sıradaki İran ise 209 milyar metreküplük üretime sahip. Kanıtlanmış doğalgaz rezervi hususunda ise Katar 24.5 trilyon metreküp ile dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Bu listenin zirvesinde yer alan Rusya’nın 47,8 trilyon metreküp, ikinci sırasında yer alan İran’ın ise 34 trilyon metreküp kanıtlanmış rezervi var.

0
kat_l_yorum_1
Katılıyorum +1
0
hatal_d_n_yorsun
Hatalı Düşünüyorsun
0
bilgi_in_te_ekk_r
Bilgi İçin Teşekkür
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
kat_lm_yorum_-1
Katılmıyorum -1
Katar’ın ayrılmasına endişe ile bakılmıyor

Türkiye Aktüel Haber Bültenine Ücretsiz Abone Olabilirsin

Yeni eklenen makalelerimizden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini şimdi başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!