Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Federal Parlamentodaki soru-cevap bölümünde, muhalefetteki Yeni Demokrat Partinin (NDP) Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ve Yemen’de devam eden savaşa rağmen Kanada’nın Suudi Arabistan’a silah satışını neden durdurmadığı yönündeki sorusunu cevapladı.
Justin Trudeau, “Daha önce (Suudilerin) ihracat izinlerini kötüye kullandıklarına dair endişelerimiz olduğunda bu izinleri dondurmuştuk. Bunu tekrar yapmaktan çekinmeyiz.” dedi.
Trudeau, meclis oturumundan önce gazetecilere yaptığı açıklamada da Kanada’nın Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılmasında müttefikleri ile ortak çalıştığını belirtti.
Kanada, 2014’te Suudi Arabistan’a Light Armoured Vehicles-LAV (Hafif Silahlı Araçlar) tipi askeri araç satışına onay vermiş, 928 araçlık satış 2015 yılında iktidara gelen Justin Trudeau hükümeti tarafından askıya alınmıştı. Anlaşmaya göre, Kanada, Suudi Arabistan’a 928 adet LAV-6 modeli “hafif silahlı araç” satarken, bu araçlardan sadece 354’ünün standart askeri personel taşıyıcı olduğu, 119’unun ağır saldırı tipi LAV-6 olarak üretildiği ve bu modellerin taretlerine yerleştirilmiş güçlü 105 milimetrelik toplar bulunduğu belirtiliyor.
LAV-6’ların 119’unun anti-tank araçlar olarak yapılandırıldığı anlaşmada, 119 adetlik bir başka grubun da 30 milimetrelik makineli tüfekle donatılmış doğrudan ateş desteği verebilecek özellikte olduğu, kalan araçlar arasında ise ambulans, mobil kumanda üniteleri, VIP taşıma ve vinçlerle donatılmış kurtarma araçları bulunduğu ifade ediliyor.
Öte yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hessen Eyalet’i seçim kampanyası dolayısıyla bulunduğu Ortenberg’de partililere yaptığı konuşmada, Kaşıkçı olayına ilişkin açıklamalarda bulundu. Merkel, Kaşıkçı olayı aydınlatılmadığı sürece Suudi Arabistan’a silah satışı yapılmayacağını açıklamıştı.
