Hepimiz kendimize hedefler belirleyip gerçekleştirmek istiyor ve daha iyi bir hayat yaşamak için bu hedefleri hayata geçirmek için çalışıyoruz. Buraya kadar her şey normalken, hedefler için mücadele kısmı bazen ağır gelebiliyor. Bazen o çok büyük dediğimiz hedefler için çalışmak dağ gibi yığın haline gelebiliyor ki; bir bakmışız hedeflerimizi unutup daha güzel işler yapabilecekken, monoton hayatımıza devam eder hale gelmişiz.
İşte burada Japonya’nın gelişimi süreklilik haline getiren bir uygulaması var. Hedefleri dağ gibi yığınlar halinde görmemek ve uzun vadede hedeflerimize ulaşmak adına, bu üretici halktan mükemmel bir bilgelik öğretisi ortaya çıkıyor. ‘Kaizen’… Evet ‘Kai ve ‘Zen’ diye ayrıldığında bu öğretinin ne anlama geldiğini görmek mümkün. ‘Kai’ yani değişim ve ‘Zen’ yani iyi kelimelerinin bir araya gelmesiyle ‘her gün daha iyi olma’ anlamını oluşturan, bir Japon felsefesi olan Kaizen, iş hayatında üretimi ve sürekli gelişimi desteklemekle beraber, günlük hayatta da hedeflerimize ulaşmak adına kullanılarak, bizi sürekli gelişime teşvik ediyor.
Sistem bir süreklilik ve sürekli iyileştirme üzerine kurulmuş durumda. Günlük hayatta çabuk sıkılan insanlar için, bir hedefe yönelip, sonrasında onun için çalışmak zor geldiği zamanlarda, sürekliliğin itici güç olduğu felsefe aslında oldukça basit uygulanıyor.
Kaizen uygulamasında belirlediğimiz hedef için sadece ‘bir dakika’ ayırarak işe başlamak yeterli dersek şaşırtıcı olur galiba. Önce sadece bir dakika hedefe konsantre olup, onun için çalışmak, sonunda muhteşem bir sonuçla karşılaşmamıza sebep oluyor. Ancak elbette sadece bir dakika bu konuda yeterli olmuyor. Bir dakikayla başlayıp, belli sürelerde, örneğin haftada bir, bu süreyi arttırıp sonrasında artık beynimiz bunu alışkanlık haline getirdiğinde hayatımızın bir parçası olarak hedeflerimiz için çalışıyor ve sonunda harika sonuçlar elde ediyoruz. Bu hem kişisel gelişimde hem de iş üretiminde verimi arttırmada kullanılan teknikle sonuca değil sürece odaklanarak, erteleme ve üşengeçlikten kurtulmuş oluyoruz. Bu hayatı, üretim ve ruhlarındaki derin yaşam anlayışıyla güzelleştiren çalışkan insanlara kocaman bir ‘ARİGATOO’ diyoruz.