BURSA, çocukluğuma dair güzel ve romantik anıların kentidir. Tarihi Kükürtlü Hamamı’nın asırlık ağaçları arasında koşuşturup sincap kovalamaktır. “Altında yatır varmış” fısıltılarıyla ürpermektir. İpek kumaş almak için dükkan dükkan dolaşan anneannem ve annemin peşinde renklere dalmaktır. Ama geçen haftadan sonra Bursa, kültür ve sanat etkinlikleri için adım atmaya hazır, potansiyeli olan bir kenttir benim için. Seramikçiler bilir, seramiğe en çok değer veren, koruyup kollayan, yatırım yapan kent Eskişehir’dir. Ancak Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’nın desteğiyle bu etkinliği düzenleyen ve seramiğe gönül vermiş küçük bir grup, bu kentin de seramik sanatına destek olma potansiyeli konusunda ümit verdi.
SERAMİĞİN ÇAĞDAŞ DİSİPLİN OLDUĞUNU ANLATIYORUZ
Sanatın her alanına destek veren Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’nın Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı “Seramikte Modern Yorumlar” Ulusal Kadın Seramik Sanatçıları Sergisi Bursa Kent Müzesi’nde açıldı. Seramik sanatçısı Huri Aykut Ülker’in düzenlediği ve 50’den fazla kadın seramik sanatçısının yapıtlarının yer aldığı serginin onur konuğu ise Prof. Zehra Çobanlı oldu. Ayrıca bu kapsamda Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde bir panel de düzenlendi. Panele Zehra Çobanlı, Arzu Karayel, Aysun Çölbayır Diniz, Figen Özden ve bendeniz konuşmacı olarak katıldık. Canan Temizelli’nin yönettiği panelde, Türkiye’de sanatçı olmak, kadın sanatçı olmak ve seramik sanatçısı olmak üzerine konuştuk. Her üçü de yani kadın, sanatçı ve seramikçi olmak toplumda ve sanatta diğerlerine göre dezavantajlı konumda olmak anlamına geliyor. Erkek egemen toplumda kadın sanatçı olarak cinsiyet açısından ayrımcılığa uğruyoruz, seramikçi olarak ise sanatsal açıdan burun bükmelere maruz kalıyoruz. Seramiğin artizanal ve endüstriyel yönünün ötesinde çağdaş bir sanat disiplini olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
TOPLUMSAL YAPITLARIYLA BİR ADIM ÖNDELER
Sanat; muhalif, öncü ve devrimci özelliklerini yitirirken, çağdaş seramik sanatçılarımız toplumsal konulara değinen yapıtlarıyla diğer disiplinlerden bir adım öndeler. Kimlik, alt kültür, cinsiyet, ekoloji, savaşlar gibi küresel konuların yanı sıra demokrasi, darbeler, Cumhuriyet değerleri, kentsel çarpıklıklar gibi ülkemizin toplumsal ve politik atmosferini yansıtan konuları ele alıyorlar. Burada sanatçı zamanının tanığına dönüşüyor ve toplumsal hafızaya bir not düşüyor. Bursa Kent Müzesi’nde 29 Mart’a kadar izlenebilecek olan “Seramikte Modern Yorumlar” sergisi de günümüz çağdaş seramik sanatında biçim-içerik ilişkisinin önemini de ortaya koyuyordu. Sergi, kimi akademisyen, kimi atölye sahibi, kimi de serbest seramikçi olarak farklı konumlardaki sanatçıları bir araya getirdi. Her sanatçı sergide, kendi iç dünyası ya da toplumsal sorunlardan beslenen yaratım süreci sonunda ortaya koyduğu çalışmasıyla yer aldı.
TEKSTİL BÖLÜMÜ KURULMALI
Bursa’da böyle geniş kapsamlı bir çağdaş seramik sergisi ilk kez açıldı. Bundan sonra devamı gelecektir mutlaka. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü sanat eğitimcileri yetiştiriyor ama bu kentte bir Güzel Sanatlar Fakültesi de açılmalı ve Prof. Zehra Çobanlı’nın vurguladığı üzere ilk olarak da Tekstil Bölümü kurulmalı. İpek böcekçiliğini kaybeden Bursa, tekstil başkenti adına layık olabilmek için yeni tasarımcılar yetiştirerek tekstille ilişkisini güçlendirmeli. Ve hemen yanıbaşındaki İznik’le beraber seramiğe de sahip çıkmalı.