1. Haberler
  2. ÜNLÜ YAZARLAR
  3. KADİM ŞEHİRLER

KADİM ŞEHİRLER

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu adımlarının iziyle “Kadim” sıfatının yükünü sırtlanan  yarınlara kalacak tek mühürdür. Fakat insanoğlunun gelişimine paralel doğal çevre üzerindeki kontrolü ve hakimiyeti ne yazık ki gittikçe büyüyen habis* yerleşimler şeklinde kendini göstermektedir. Üstelik gelecek nesillere de onların yaşam hakkını gasp edecek, çözülmesi neredeyse imkansız sorunlar yumağının düğümlerini oluşturmaktadır.  Gün; bu yüzden kentlerimize yeni bir anlayış ve yönetim kararlılığıyla yaklaşma günüdür.

Kentlerin denge ve işleyişini; aşırı nüfus artışından kaynaklanan ekonomik ve toplumsal sorunlar, kapasitesinin üzerindeki kullanımlar, talepler ve bunun gibi etkenler bozmuş durumda. Karmaşık ilişki ve etkileşimlerle kendine özgü kimliğini yitirmiş, kültüründen kopmuş, hızlı fakat kontrolsüz gelişmeye çalışan, bu gelişmenin (!) ortaya çıkardığı “plansız kentlerimiz” var. Bu da gösteriyor ki yapılan planlar “Kadim Şehir” çabası içinde plansızlıktan başka bir şey değil! Bu durum, denetimsiz-sağlıksız büyüme, kent ve kent sakinleri için sıkıntı hâline gelmiştir. Bu da her geçen gün artan sorunları beraberinde getirmiştir. Bir türlü kontrol edilemeyen bu durum kentsel mekân ve yaşam kalitesinin gittikçe düşmesine neden olmaktadır. Bize göre bu yaşamsal sorunun çözüm alternatiflerinden en önemlisi; doğal çevreye olumsuz etkilerin minimum seviyeye indirildiği, sürdürülebilir bir yaşamın temel ilke ve gereklerinin sağlandığı, bu ilke ve gereklerin geliştirilerek geleceğe aktarıldığı  “Yaşam Temelli Şehirler” yaklaşımıdır.

Bilinmelidir ki planlı ve sürdürülebilir şehirleşme; altyapısı tamamlanmış, estetik değerleri oluşmuş, sosyal donatısı ve yaşam alanları kurgulanmış, şehre ait değerlerin toplum faydası dışında revizyona uğramadığı, koruma-kullanma dengesinde sosyal dokusu kent kimliği ile bütünleşen mekânsal yönetim sürecidir.

Bu süreç içinde şehirlerimizin daha sağlıklı, planlı, akıllı, yaşanabilir hâle getirilmesi için öncelikle il bütünü ölçeğinde nazım-uygulama -imar planlarının tamamlanıp ulaşım, altyapı ve kentsel dönüşüm  ana planlarının hazırlanması gerekmektedir. Bu planlar eşliğinde kentsel estetik, tasarım, yeşil alan, yenilenebilir enerji stratejileri oluşturulmalıdır. Kentsel altyapı şebeke ve tesisleri bu doğrultuda yapılandırılmalıdır. Kentlerimizin sahip olduğu tarihi ve kültürel varlıkların bir envanteri çıkarılarak koruma-kullanım dengesi içinde doğru  yönetilmesini sağlayacak sistemler oluşturulmalıdır. Kent yönetimi için gerekli teknolojik altyapının kurulmasında coğrafi bilgi sistemi uygulamaları ve veri tabanları kurulmalıdır. Böylece kentsel sorunların, ihtiyaçların doğru öngörülmesi sağlanacak bu da sorunla ilgili daha hızlı ve zamanında çözüm üretmeyi mümkün hâle getirecektir.
Ülkemizde 6360 sayılı “On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulması”na dair kanun ile büyükşehir  olan belediyelerimizin, bu amaçta ihtiyaç duydukları mali ve  teknik desteğin sağlanması, şehir planlama ve yönetimi kapasitelerinin artırılması yolunda kapsamlı projelerin hazırlanması gerekmektedir. Ayrıca yeni kaynakların bu tür projelere yönlendirilmesi, gerektiğinde uluslararası örneklerin analiz edilerek doğru sentezlerin yapılması ve şehirleşme çabalarının bütüncül bir yaklaşımla ele  alınması oldukça önem arz etmektedir.
Günümüzde ise medeniyet kavramının yansıması olan şehirlerimiz maalesef hak ettiği değerden yoksun, çok katlı çarpık yapılaşmanın olduğu ruhsuz ve kimliksiz yapı yığınlarından ibarettir. Kentlerimizde; yaşam alanı olarak tarif edilebilecek kent ormanları, rekreasyon alanları, gölet ve akarsular, geniş kamusal alanlar, gelişmiş ulaşım ağları istenilen düzeyde değildir. Bunun yanında topoğrafyalar, doğa harikalarımız şehirlerle bütünleşememektedir. Bu durum şehirde yaşayan insanların psikolojisine karamsarlık, yorgunluk olarak yansımakta, insanları durağan bireyler hâline getirmektedir. Bu sebeple şehirlerimizi acilen yeniden ele almalı, yaşam alanlarını gözden geçirmeliyiz. Yapılaşmada özgünlüğe önem vermeli, bunu yaparken tarihi dokuyu korumalı, daha büyük rekreasyon alanları ve ulaşım arterleri tasarlamalıyız. Bin yıllık tarihi misyonu gelecekle buluşturma gayreti içinde olarak, şehirlerin var olan kimliklerine uygun yapısal-görsel değerleri modernize etmeli, şehrimize “Kadim” sıfatını kazandırmalıyız.

 

 

Mehmet GÜRBÜZ 22 Haz 2018

Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.

Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.

0
kat_l_yorum_1
Katılıyorum +1
0
hatal_d_n_yorsun
Hatalı Düşünüyorsun
0
bilgi_in_te_ekk_r
Bilgi İçin Teşekkür
0
_a_rd_m
Şaşırdım
0
kat_lm_yorum_-1
Katılmıyorum -1
KADİM ŞEHİRLER
Yorum Yap

Türkiye Aktüel Haber Bültenine Ücretsiz Abone Olabilirsin

Yeni eklenen makalelerimizden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini şimdi başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!