Konu şimdilik kapanmış gibi görünüyor. Yerel seçimde ittifakı gündeme getiren de, partisinin son grup toplantısında noktayı koyup gündemden düşüren de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu.
Peki şimdi ne olacak?
Lafı evirip çevirmeden söyleyelim. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Bu sonuç, Ak Parti’den çok MHP’yi sıkıntıya düşürecek. Kamuoyu araştırmaları gösteriyor zaten. Osmaniye ve bazı ilçeler hariç, MHP’nin elindeki belediye başkanlıklarının hepsi tehlikede! Bunu sadece İyi Parti’ye ve Meral Akşener faktörüne bağlamak doğru değil. İzlenen genel politikada ve yerel bazda farklı sebepleri de var.
Sanki tarih tekerrür ediyor gibi. Devlet Bahçeli, 2002’de de bir çıkış yapmıştı. Türkiye’yi erken seçime götürmüştü. 3 Kasım 2002’de yapılan seçimde MHP yüzde 8,3 oyla baraj altında kaldı. DYP, ANAP ve DSP gibi partiler de silinip gitti.
Üstelik, Türkiye’de sistem değişti. Artık ülkeyi idare etmek ya da iktidara ortak olmak için yüzde 15’li, yüzde 20’li rakamlar yeterli değil. Asgariden yüzde 50 artı bir oy gerekli. Türkiye iki partili sisteme doğru gidiyor. HDP, tavanda ve tabanda CHP’ye eklemlenme çabalarıyla iyi kötü ayakta kalmaya çalışıyor. 24 Haziran seçimlerindeki Ak Parti-MHP ittifakını da bu şekilde değerlendirmek lazım. Eğer o ittifak olmasaydı, eğer Ak Parti seçmeni sandıkta MHP’ye jest yapmasaydı, o sonuçlar alınamazdı.
Şimdiden rahatça ittifaksız gidilecek yerel seçimde bu gerçeğin görüleceğinin altını çizebilirim.
***
MHP de durumun farkında. Devlet Bahçeli, durup dururken Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde de sürdürülmesi gerektiği çıkışını yapmadı. MHP’nin İstanbul’da aday göstermeyeceğini belirterek, Ak Parti’ye güçlü bir “yola birlikte devam etme” arzusu iletti. MHP, İstanbul ve başka illerde aday göstermemesinin karşılığında bir beklenti içine girdi. Elindeki Adana, Isparta, Mersin, Manisa, Karabük, Osmaniye gibi illerle, ilçelerdeki başkanlıklarını muhafaza etme arzusunu ortaya koydu. Ak Parti ise, yaptırdığı araştırmalarda buralarda MHP’nin gücünü korumadığını görünce, formüle soğuk yaklaştı. Yapılan görüşmelerde bir ortak yol bulunamadı, anlaşma sağlanamadı.
Bunun üzerine Bahçeli’nin çıkışı geldi…
Af, andımız, emeklilikte yaşa takılanlar gibi tartışmalı konular, sadece bir örtüdür. Çıkışın altındaki asıl sebep, MHP’nin beklentilerinin karşılanamamasıdır.
Ayrıca, özellikle af konusunda MHP’nin ortaya koyduğu tavrın, siyaseten bir getirisi de yok. Yapılan araştırmalar, toplumun af meselesine sıcak yaklaşmadığını, sadece çok küçük bir kesim tarafından desteklendiğini gösteriyor.
***
Dün bir anda Ankara için MHP’nin Ak Partili eski Belediye Başkanı Melih Gökçek’e teklif götüreceği haberleri yayıldı. Bu haber, MHP kaynakları tarafından da doğrulandı. Bu da gösteriyor ki, MHP’de yerel seçim birlikteliğinin gerçekleşmemesine yönelik ciddi bir tepki var. MHP bir yandan “Cumhur İttifakı devam edecek” açıklamaları yaparken, diğer taraftan Ak Parti’yi sıkıştırmaya çalışıyor!
Melih Gökçek adının MHP tarafından dillendirilmesinin tercümesi şudur: “Ben de bunu yaparım. Kazanamasam da Ankara’da Ak Parti’yi frenler, CHP’ye Büyükşehir Belediye Başkanlığı yolunu açarım.” Başka bir izahı yok bu çıkışın.
MHP, sanki halen Ak Parti ile yerel seçim ittifakı konusunda bir ümit taşıyor! Bana sakın “Devlet Bahçeli çok açık konuştu ve bu kapıyı kapattı” demeyin. Geçmişte, ne kapılar kapandı, ne kapılar açıldı!
Hatırlarsınız, 1999 seçimlerinin ardından DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, MHP’ye yönelik ağır suçlamalarda bulundu. “Sayısız can aldılar, çetelerle kol kola girdiler” ifadelerinin de içinde yer aldığı bir açıklama yaptı. MHP, DSP’den özür beklerken, Bülent Ecevit de Genel Başkan sıfatı ile eşine sahip çıktı. “Rahşan Hanım’ın görüşlerini ortaya koyması normaldir” dedi.
Sonrasını biliyorsunuz…
MHP, Ecevit’in Başbakanlığına razı oldu ve DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükümeti kuruldu. Uzun süre uyum içinde devam etti…
“Bu koalisyon kurulamaz” diyen pek çok kişi de ters köşeye yattı. O yüzden yerel seçim ittifakının tekrar gündeme gelmesi, Erdoğan’ın atacağı küçük bir adıma bağlıdır. Ama Erdoğan o adımı atar mı? İşte o tartışılır! Belki atar, ama bunun için MHP’nin çıtayı aşağı çekmesi gerekir.
Yazar Emin Pazarcı ait son yayınlanan makaleye yukarıdan ulaşabilirsiniz.
