Hürriyet’i taşlar ve sopalarla basanların, camı çerçeveyi dağıtan, “Buna alışacaksınız” diyen ve “Sandıktan ne çıkarsa çıksın seni Başkan yapacağız” diyerek hiçbir seçim sonucunu tanımayacaklarını açıkça ilân eden AKP milletvekili ve partisinin gençlik kolları başkanı Abdurrahim Boynukalın, AKP’nin olağan 5’inci kongresinde Divan Kurulu Üyesi seçilmiş.
Kısaca, âdeta ödüllendirilmiş. Yani âdeta, “İyi yapmışsın” denilmiş. Hadi savcılar harekete geçemiyor, geçse bile onun dokunulmazlığı var, amma yanında getirdiklerini de serbest bırakıyor. Ve hadi siz “Disiplin Kurulu’na” falan verip en azından “kınama” cezası vermeye bile gerek duymuyorsunuz. İnsan hiç olmazsa, “Yahu Boynukalın, yaptığın iyi bir şey değil, bari birkaç gün gözlerden uzak ol, ortalıkta görünme” der. AKP, buna bile gerek görmedi, görmediği gibi, ödüllendirip kongrede divan üyeliği görevi verdi.
Acaba bunun hikmeti neydi? AKP’nin Boynukalın sevgisi ve hamiliğinin kodlarında neler vardı. İşte bu sorumuzun cevabını, sağ olsun, Oda TV giderdi. Boynukalın’ın tweet’lerinden örnekler verdi.
Mesela 21 Mart 2013’te attığı bir tweet’te şöyle demiş:
“Şu anda binlerce Türk oğlu Türk Abdullah Öcalan’ın mesajı ile duygulanıyorsa; artık gerçekten yeni bir dönem başlamış demektir.”
Hürriyet’i basan ve AKP’li ekibin başındaki gençlik kolları genel başkanı ve İstanbul Milletvekili Abdürrahim Boynukalın, dün gecenin en “milliyetçi” ismiydi.
Oysa düne kadar Fethullah Gülen’i, Öcalan’ı öven, şehitliği küçümseyen tweet’ler atan da O’ydu.
Boynukalın, 21 Mart 2013’te attığı tweet ile Öcalan hayranlığı ve AKP-PKK “çözüm” sürecine övgülerini şöyle dile getiriyordu:
“Şu anda binlerce Türk oğlu Türk Abdullah Öcalan’ın mesajı ile duygulanıyorsa; artık gerçekten yeni bir dönem başlamış demektir.”
Acaba hangi Türk oğlu Türk, Öcalan’ın mesajından duygulanmış, Boynukalın bunu nasıl ölçmüş, nasıl hissetmiş! Türk-Kürt on binlerce kişinin katili olan biri, “Hata yaptım, kimin canına kıydırdı isem, haklarını helâl etsinler” falan mı demiş! Yok böyle bir şey. Yok amma Boynukalın belli ki Öcalan’ı seviyor, onu tezkiye etmek için sallıyor, şehitlerin ruhu muazzep olmuş, yakınlarının vicdanları titremiş, umurunda mı!
Yine diyor ki tweet’lerinden birinde, “Barışı ne uğruna harcamak istiyorsunuz. En az Abdullah Öcalan kadar ilkeli olun!”
“Öcalan ilkeli, Öcalan’a inanmayan millet ilkesiz” öyle mi?
Aslında iki ilkesiz var, onların da kim olduğunu olaylar teyit edip duruyor. Bu ilkesizlerden biri şüphesiz ki Öcalan, ikincisi de ona inanarak PKK’nın şehirlere yerleşmesini, yollara binlerce kiloluk patlayıcılar yerleştirip üzerine asfalt dökülmesini seyreden ve bütün bunlar olurken askere, “Sakın PKK militanlarına dokunmayın, çatışmasızlık ortamını bozmayın” diye emir veren, devletin valilerini de askeri denetlemekle görevlendiren Boynukalın’ın partisi ve yöneticileri…
Güya “İslâmcı” Boynukalın bir yandan Türk askerine dil uzatırken diğer yandan da namaz ile, imam ile sarık ile dalga geçen ve bunu da videoya çekip örgüt elemanlarına göstererek eğlenen, propaganda yapan kâfirleri yine attığı, “Ne Türk askeri ashab-ı kiram kadar şerefli, ne de gerilla müşrikler kadar düşman…” tweet’i ile tezkiye ediyor…
Ne diyelim!
Onu yine, gerçek İslâmcı Mehmet Akif’e havale edelim. Çünkü o Mehmetçik için, “Bedrin aslanları bile ancak bu kadar şanlı idi” diyen gerçek bir Mümin’di… Akif, bir söz söyledi mi o sözün nereye gittiğini bilecek kadar fıkha hâkim bir Müslüman’dı…
Dedik ya…
AKP kafası…
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.