Tarihin kalbinde, medeniyetlerin kesiştiği noktada yer alan İstanbul, bu yıl bir kez daha arkeoloji dünyasının odak noktası halinde. 3-5 Ekim 2024 tarihleri arasında İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi’nde düzenlenmiş olan II. Uluslararası İstanbul Kurtarma Kazıları Sempozyumu, sadece arkeologlar ve akademisyenler için değil, kültürel mirasımıza ilgi duyan herkes için de önemli bir buluşma noktası haline geldi.
Bu sempozyum, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde, Düzce Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi gibi önemli akademik kurumların desteğiyle gerçekleşiyor. İstanbul gibi tarihi zenginliklerle dolu bir şehrin altını kazmak, her seferinde yeni ve önemli buluntularla karşılaşmayı vaat ediyor. Kazılar sadece bir kentin fiziksel yapısını değil, aynı zamanda onun binlerce yıllık kültürel ve sosyal dokusunu da gün ışığına çıkarıyor.
İstanbul’un kurtarma kazıları, özellikle kentsel dönüşüm projeleri sırasında ortaya çıkan arkeolojik buluntuların korunması açısından büyük önem taşıyor. Şehir hızla modernize olurken, tarihin derinliklerinde saklı kalmış kültürel miraslar, bu tür kazılarla gün yüzüne çıkarılıyor ve insanlık tarihine yeni bakış açıları kazandırılıyor.
Bu yıl ki sempozyumun teması, özellikle Marmaray ve Metro projeleri gibi büyük çaplı altyapı çalışmalarının İstanbul arkeolojisine katkıları üzerine odaklanıyor. İnşaat projelerinin yanı sıra, kurtarma kazıları sayesinde ortaya çıkan eserler ve arkeolojik alanlar, sempozyumda detaylı şekilde ele alındı. Sempozyum sırasında kazılardan elde edilen buluntuların paylaşıldığı, uluslararası katılımcıların yer aldığı paneller ve sunumlar düzenlendi.
Sempozyumun afişine baktığımızda ise, kazı alanının fotoğrafları ve tarihi buluntular dikkat çekiyor. Ortaya çıkarılan bu yapılar, İstanbul’un tarihsel zenginliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İstanbul’un yer altı tarihine olan bu yolculuk, hem bilimsel hem de kültürel bir şölen niteliğinde. Eğer tarihe ilgi duyuyorsanız, İstanbul’un kadim geçmişine ışık tutacak bu etkinlileri İstanbul Arkeoloji Müzelerinin çalışmalarını kaçırmamalısınız. Geçmişin izleri, bugünün İstanbul’unu daha iyi anlamamıza yardımcı olurken, geleceğin arkeolojik çalışmalarına da ilham kaynağı olacaktır.
