Sevgili Okuyucum,
16 yaşındaki torunum Yağmur Ozan Özben bugün bana geçmişte yazdığı bir yazısını gösterdi. Ulusumuzun çocuklarına Arapça adlar koymasını kibarca eleştiren güzel bir yazı.
Derslerinden vakit buldukça yazdığı çeşitli konulardaki makalelerini üyesi olduğu Türkçenin Diriliş Hareketi Derneği’nde yayınlıyor.
Bunu neden yazdığını da sorunca “Bizler Türk ulusuyuz. Hiçbir Arap kendi çocuğuna Türk adı koymuyor. Bizim ulusumuz inanç konusunda hassas olduğundan çocuklarına Arap adı koymasını bir cahillik olarak nitelendiremesem de onların saflığına ve temizliğine veriyorum. Ancak bu böyle gidemez. Onları uyarmalıyız” yanıtını aldım.
Buyurun torunum Yağmur Ozan’ın o yazısını beraber okuyalım:
“Genç beyinleri adeta körleştiren ufuklarını sınırlandıran cemaatler, Cennet, Cehennem ve yasakları anlatmaktan ileri gitmeyen lafta Hocalar (!) ufuklarımızı ne kadar açabilir?
Dinle beyni yıkanan ve sorgulamaktan korkutulan bir toplumun akılsız iman ve düşüncesiz bir din anlayışının bizi uçuruma götüreceği gerçeği anlamaması en acı olaydır.
Bu yazıda ulusumuzun çocuklarına Arapça isimler koymasının nedenlerini sorgulayacağız.
Öncelikle size dedemle birlikte yaşadığımız bir anımı anlatmak isterim:
Ankara’da bir hastanedeyiz. Yeni doğmuş bir bebekle annesi sıra beklediğimiz doktorun odasına doğru yaklaştı ve beklemeye başladı. Annesine adını sorduk ve bebeğin isminin “Hımar” olduğunu öğrendik. Adını kimin koyduğunu sorunca da yanıt olarak “Köyün imamı” cevabını aldık. Anlamını bilip bilmediğini de sorduk tabii… Verdiği cevap; “Kuran’da geçiyormuş anlamını bilmiyorum ama mübarek isimmiş.” oldu. Hımar, Arapça’da ‘eşek’ anlamına geliyordu oysa… Anlamını söyledik inanmak istemedi. İkna edene kadar öldük… Uzun çabalar sonucunda kadını ikna ettik. Çocuğunun ismini değiştireceğini söyledi. Sevindik tabii…
Sevgili Okuyucu,
Araplar putperestlik adlarını hiçbir zaman değiştirmediler. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in değiştirdiği isimler inancımız İslam’da kötü anlama gelen “Asi” yani isyankâr ya da “Cemre” yani ateş gibi adlardır.
Abdullah, Abdulkadir, Ebubekir, Fatıma, Ayşe, Emine gibi isimler Araplar tarafından kullanılmaktaydı ve inancımız İslam’dan önce de vardı. Yani o isimler önceden putperestlik adlarıydı. Dinimiz İslam inince böyle algılanır oldu.
Sevgili Okuyucu,
Bana bir Arap gösterin ki çocuğuna Türk adı koymuş olsun. Onlar “Türkler Müslümandır onların adını çocuklarımıza koyalım” demiyorlar. Ancak maalesef biz diyoruz. Onların adını kutsal sayıyoruz. Bunun yanlış olduğunu algılamamız gerekiyor.
Çocuklarımıza Arapça isimler koyarak ne biz ne de evlatlarımız daha iyi Müslüman olamaz. Müslümanlık adla değil, yürekle olunur!
Bunu yaparak daha iyi Müslüman olmadığımız gibi olacağımız tek şey Arap kültürüne asimile olmaktır! İsimlerin dini olmaz, milliyeti olur. Kimliğimizi, kültürümüzü korumak için çocuklarımıza Türkçe isimler koyalım.“
Esen kalın efendim.
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.