İnsanız ve pek çok eksiğimiz var. Beklediğimiz her şeyden noksanız. Yaralarımız ağır evet ama bizdeki yaralar, birer yansımadan ibaret çoğu zaman. Başkalarında açtığımız yaraların yansımasını taşırız yüreğimizde. Aslı başkasında olsa da acısı gerçektir.
Biz yaraladığı yerden yanan insanlarız çoğu zaman. Fazlaca eksiğiz ve açız. Gösteremediğimiz ilgiye ve hissettiremediğimiz sevgiye açız. İşte tam da bu yüzden beklediğimiz her şeyden noksanız biz.
Sevmeyi bilmediğimiz halde sevilmeyi bekliyoruz. Hem insanlardan kaçıyor hem de ilgi istiyoruz. Yok yere yaralıyor, yaraladığımız yerden yanıyoruz. Hatanın en büyüğünü biz yapmış olsak da bunu kabul etmiyor ve kendimize günah keçileri arıyoruz. Önce yalnızlığı seçiyor ve sonra, yaptığımız seçimden pişmanlık duyuyoruz. Hayatımızdaki her şeyi değiştirmek istiyoruz ama bir türlü değişmiyoruz. Olmayacak duaya amin demek değil mi peki bu yaptığımız?
Çoğu zaman birer zaman kaybıyız. Hiç olmayan şeylerin peşine düşebiliyoruz. Kimilerine göre bu bizim saflığımız, yarım akıllılığımız. Ama asıl gerçek şu, bazen olmayan çoğu şeye ihtiyaç duyuyoruz. İnsanız ve hep eksiğiz. Yetmiyor, yetinemiyoruz.
Her zaman gelmesini beklediğimiz birileri vardı değil mi? Henüz tanımadığımız o insanın yeri çoktan hazırdı bizde. Ama gelmediler. Daha gelmeden gitmeyi tercih ettiler. Tüm gidenlere kızdık sonra. Ama unuttuk. Gitmeler de bizim eserimizdi. Noksanlığımızı yok sayma, görmezden gelme biçimimizdi. Tüm gitmeler bizdendi. Ve asıl giden bizdik. En çok biz kendimizi terk ettik.
Beklediğimiz her şeyden noksanız. Her gün adım adım, yavaş yavaş ölüyor ama yersiz inatlarımızdan zerre ödün vermiyoruz. Sevmeye ve sevilmeye geç kalıyoruz. Hayatımızda henüz çözülememiş tek sorun biziz. Tüm sorunlardan kurtulmanın yolunu arayan, ama hatalarını kabul etmeyen, kendi düğümlerini çözmeye yanaşmayan bir yanımız var. Peki hiç düşündük mü, biz kimi cezalandırıyoruz?
Gerçek şu ki; yanlış olduğunu bile bile attığımız her adım, kaçıp kurtulması imkansız olan bir ceza. Sevgisizliğimiz, ilgisizliğimiz, yalnızlığımız. Tüm bunlar yaptığımız yanlış seçimlerin en doğru karşılığı. Tüm bunlar hatalarımıza denk düşen cezalar.
Sevmedik. Bu bizim ilk hatamızdı. Sevgiye olan açlığımız ise cezası. Ne ekerse onu biçer insan. Yalnızlık ektiğimiz tarladan mutluluk biçemeyiz. Beklediğimiz her şeyden noksanız biz. İnsanız ve hep eksiğiz.