Melih Gökçek ile AKP’nin eski Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç arasında da şöyle bir polemik yaşanmıştı. Arınç kendisini cemaat ile iş birliği yapmakla suçlayan Melih Gökçek’e çok ağır bir suçlama getirmişti. “Gökçek bu yapıya Ankara’yı parsel parsel satmıştır.” demişti.
Melih Gökçek ile Bülent Arınç’ın birbirlerine karşılıklı yaptıkları “FETÖ’cü” suçlamalarıyla ilgili herhangi bir hukuki işlem yapılmadı.
Sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her iki tarafa da ‘bu tartışmayı kesin’ türünden bir ikazı olunca konu kapatılmıştı.
Gökçek’e yönelik olarak haklı/haksız Arınç dahil onlarca kişi iddia, itham, iftira yaptı. Bu tür suçlamalarla ilgili olarak herhangi bir adım da atılmadı.
Sonra bir gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl sonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımızın tamamını güncelleyeceğiz… Çünkü ortada bir metal yorgunluğu var… Onun için de çok daha dinamik ekiplerle inşallah 2019’a hazırlanmamız gerekiyor.” dedi.
İşte bu açıklamalardan sonradır ki Türkiye’nin büyük kentlerinin bazı belediye başkanları yeni bir usul ve yeni bir gerekçeyle (metal yorgunluğu) görevlerinden ayrılmaya zorlandılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “istifa etmemekte direnen” başkanlar konusunda bir süre sonra da “gereğini yapmayan olursa biz gereğini yaparız” dedi.
Bunun üzerine birçok büyükşehir belediye başkanı -ki bazıları göz yaşları içinde- ile birlikte Melih Gökçek de istifasını sunmak zorunda kaldı.
Gökçek ve MHP
Günler geçti sonunda yerel seçimlerde Bahçeli’nin AK Partiyle “Tak tak tak… Tak tuk tuk… Siyasi Kombin” yöntemleriyle tek yanlı ittifak yapma denemesi başarısızlıkla sona erdi. Bunun üzerine MHP çevrelerinin Ankara için Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Melih Gökçek’e teklif götürdüğü medyaya düştü.
Bu durum AKP’de panik ölçüsünde tepkilere neden oldu.
Gökçek’in adaylık iddiaları AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’ya sorulduğunda, Yazıcı da, “Gökçek’in görevden alınması iş olsun diye istenmedi” yanıtını verdi.
Hayati Yazıcı’nın imalı sözlerine Melih Gökçek sosyal medya hesabından, “Açıklamazsan namertsin. Sabrımı taşırma vallahi tozunu atarım” şeklinde çok sert bir cevap verdi.
O zaman Sayın Yazıcı’nın dediğine göre Gökçek’in görevden alınması “metal yorgunluğu” dışında bir nedene dayanıyor demektir. Bu durumda onun bunu açıklaması gibi bir mecburiyeti var. Eğer birileri Gökçek’e ‘otur oturduğun yerde bak dosyaları açarız’ diye şantaj yapıyorsa ortada halktan saklanan çok ciddi gerçekler var demektir. “Metal yorgunluğu” ayıpları örtmenin örtüsü olarak kullanılıp kullanılmadığını halk merak etmektedir.
Uzaklaştırma yerine soruşturma
Belediye başkanlarının yasa dışı (FETÖ/PKK) ya da yolsuzluklarla ilişkileri varsa metal yorgunluğu gerekçesiyle uzaklaştırılmaları yerine soruşturulmaları ve aklanmaları gerekirdi. Aksi takdirde Gökçek’e yönelik imalarda görüldüğü gibi eski başkanlar hayat boyu şaibe altında kalacaklardır.
Kural, belediye başkanlarının halk tarafından seçilmesi ve yine halk hizmetlerinden memnun olmazsa da bir dönem sonraki seçimlerde oy vermeyerek onları görevden almasıdır. Demokratik usul budur.
Bunun dışında seçimle gelenin seçimle gitmesi demokrasinin kendisidir.
Bir başka husus da iktidar yorgunu olmakla ilgilidir. Yalnızca metal yorgunlarına değil iktidar yorgunlarına da partileri ve kurumları teslim etmek doğru değildir.
Türkiye gibi ülkelerin yönetimleri iktidar duygusunu defalarca tatmin etmişlere verilemez. Çünkü onlarca kez seçime girmiş, onlarca kez kazanma duygusunu yaşamış, iktidar arzusunu tatmin etmişlerde heyecan ve başarma duygusu bulunmaz.
Onlarca defa kazanılan zaferler yeni heyecanı, başarma arzusunu, kendisini kabul ettirme duygusunu yok eder.
Parti liderlerinin çoğu bu bağlamda kendi çapında iktidar yorgunudur. Hepsi kendi kendini seçiyor, kendi kendini kazandırıyor ve kendi kendilerini tekrarlıyorlar!
Kaybeden Türkiye ve demokrasi oluyor!
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.