Muhammed Ali el-Husi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Çocukları bizden talep etmesi veya rıza göstermesi durumunda esir takası kapsamında Suudi Arabistan’dan Kaşıkçı’nın cesedini isteyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili ülkelerden esir takası yapılmadan kendilerine bilgi vermelerini isteyen Husi, ellerinde Suudi Arabistanlı esirler bulunduğuna işaret etti.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin operasyonlarına dikkati çeken Husi, “Konu insanidir. Halk, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve onların Yemen’deki müttefiklerinin düzenlediği saldırıların yanı sıra işledikleri uluslararası ve insan hakları ihlalleri nedeniyle çok kötü günler yaşadı.” değerlendirmesinde bulundu.
İsveç’te dün sona eren görüşmelerde taraflar arasında 16 bin esire ilişkin listeler karşılıklı teslim alındı. Uluslararası Kızılhaç Komisyonu aracılığıyla 20 Ocak’ta esir takası işleminin gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Öte yandan, Yemen İçişleri Bakanı Ahmed el-Meyseri, yaptığı yazılı açıklamada, “Husiler İsveç’te imzaladıkları anlaşmaları bozacaklar. Kim onlara inanırsa o hayal görüyor.” ifadesine yer verdi.
Meyseri, Husilerden anlaşmayı uygulayacakları yönünde gerçek teminat almadan Yemen hükümeti heyetinin anlaşmayı kabul etmesinin yanlış olduğunu vurguladı.
Anlaşmanın, El-Hudeyde ilinde yenilmek üzere olan ve bitme aşamasına gelen Husilere sunulan bir zafer olduğunu ifade eden Meyseri, Husilerin uygulama aşamasında yapacakları yorumlarla anlaşmanın geçersiz kalacağını öne sürdü.
Yemenlilere Husilere inanmamaları çağrısında bulunan Meyseri, İsveç anlaşmasının, devlete ve anayasal meşruiyete başkaldıran Husilerin ömrünü uzattığını, sivillere ve devlete karşı daha fazla ihlallerde bulunmalarına imkan tanıdığını dile getirdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsveç’te sona eren Yemen konulu istişare toplantılarının ardından yaptığı açıklamada, Yemen halkı için hayati önem taşıyan Hudeyde Limanı ve kenti için tarafların anlaşmaya vardığını duyurmuştu.
Guterres, anlaşma gereğince “BM’nin limanda lider rolünü” üstleneceğini, Yemen’e insani yardımların önünün açılacağını, böylelikle milyonlarca Yemenlinin yaşam şartlarının iyileştirileceğini bildirmişti.
Taiz’deki durumun kolaylaştırılması için ayrıca ortak bir anlayışa ulaştıklarını aktaran Guterres, kentte “insani koridorun” açılacağına inandığını ifade etmişti.
Guterres, gelecek ocak ayında yapılması planlanan bir sonraki Yemen barış görüşmelerinde siyasi konulara ilişkin taslak çerçeve anlaşmasının müzakere edilmesi konusunda da taraflarla anlaşmaya vardıklarını, bunun barış sürecinde çok önemli bir adım olduğunu kaydetmişti.